Uzmanlar ailesi içinde sorun yaşayan, sürekli yargılanan hatta şiddet gören, büyük beklentilerle karşı karşıya ve sevgisiz kalan, aşırı baskıcı davranışlarla boğulan ergenlerin ruhsal sıkıntıların içine düşme ihtimalinin yüksek olduğunu paylaşıyor. Bu tutumlarla karşılaşan ergenlerin intihar riskinin arttığını ifade eden uzmanlar, kendine güvenen, sorumlulukları olan, problem çözme becerisi gelişmiş, ailesinden sevgi alan ve ailesinin desteğini hisseden ergenlerin olumsuz duygularla daha kolay baş edebileceğini vurguluyor.

Uzmanlar burada ebeveynlere büyük rol düştüğünün altını çiziyor. Ebeveynlerin ergenin duygularını ve hayatını fark etmeleri gerektiğini belirten uzmanlar, bu dönemde ergenin kendi hayatına adım atmak isteyeceğini, ebeveynlerinden kopma duygusu içinde olacağını da unutmamak gerektiğini ifade ediyor.

EBEVEYNLER ERGENLERDEKİ BU DEĞİŞİMLERE DİKKAT

Ergenlerin özel alanlarının kutsal olduğunu unutmadan ve bu alanlara müdahale etmeden ebeveynlerin çocuklarının duygu değişimlerini fark ve takip etmeleri gerekiyor. İçe kapanma, öfke patlamaları, sinirlilik, mutsuzluk, ağlama nöbetleri, sürekli uyku hali gibi durumlar söz konusu ise bunun farkına varıp ergene destek olmak gerektiğini kaydeden uzmanlar, ebeveynin çocuğunu sevdiğini ve onun yanında olduğunu hissettirmesinin şart olduğunu belirtiyor.

Uzmanlar ebeveyn kadar okuldaki öğretmenlerin de ergene destek göstermesi gerektiğini işaret ediyor. Ergenlik döneminde öğretmen ile ailenin koordine olup bu dönemi en doğru şekilde atlatması gerekiyor.

Ayrıca uzmanlar gençlerin suçtan, intihar girişiminden ve ruhsal hastalıklardan uzak durması için hayatlarına katacakları anlamlı oluşumların bulunması gerektiğini de savunuyor. Burada uzmanların aslında ebeveynlere 'oluşum' diyerek anlatmak istedikleri, ergenin bir spor veya sanat dalıyla uğraşması, yaşam becerisi kazanacağı programların içinde yer alabilmesi.