İstanbul'daki Osmanlı Devlet Hazinesi'nin 1918 ile 1922 yılları arasındaki akıbeti, tarihin karanlık sayfalarından biridir. Bu dönem, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sürecinin en kritik zamanlarına denk gelirken, İstanbul'un işgal edilmesi ve ardından yaşanan siyasi belirsizlikler, hazineye ilişkin kayıtların net bir şekilde izlenmesini zorlaştırmıştır.

I. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü kaçınılmaz hale gelmişti. İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgali, Osmanlı Devleti'nin merkezi otoritesinin zayıflamasına ve iç karışıklıkların artmasına yol açtı. Bu kaotik ortamda, Osmanlı Hazinesi de büyük belirsizliklerle karşı karşıya kaldı.

Levha Tektoniği ve Kıta Kaymalarının Etkileri Levha Tektoniği ve Kıta Kaymalarının Etkileri

İstanbul'un işgaliyle birlikte, Osmanlı hükümeti üzerindeki kontrolünü kaybetti. İşgal altındaki bir şehirde, hazineye yönelik muhafazakarlık ve kayıt altına alma süreçleri aksadı. İşgal güçleri arasında yaşanan diplomatik anlaşmazlıklar, hazineyi koruma ve yönetme konusunda belirsizliklere neden oldu.

Bu belirsizliklerin bir sonucu olarak, Osmanlı Devlet Hazinesi'nin akıbeti tam olarak belirlenememiştir. Bazı kaynaklar, işgal altındaki dönemde hazine kaynaklarının yağmalandığını ve yağmalanan değerli eşyaların çeşitli yollarla yabancı güçlere transfer edildiğini iddia etmektedir. Diğer kaynaklar ise, hazineyi korumak için bazı tedbirler alındığını ancak bu tedbirlerin yetersiz kaldığını öne sürmektedir.

Osmanlı Devleti'nin resmi arşivlerinde bulunan belgeler, bu döneme ilişkin net bir resim sunmamaktadır. İşgal altındaki bir şehirde, belgeleme süreçleri aksadığı için, Osmanlı Devleti'nin hazineye ilişkin kayıtları da eksik ve tutarsız olabilir.

Ancak, işgal sonrası Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasıyla birlikte, hazineye ilişkin bazı değerli eserlerin yurtdışına çıkarıldığına dair çeşitli kanıtlar bulunmaktadır. Bu eserler arasında, tarihi ve kültürel açıdan büyük öneme sahip olan eserlerin bulunduğu bilinmektedir.

Sonuç olarak, 1918 ile 1922 yılları arasında İstanbul'daki Osmanlı Devlet Hazinesi'nin akıbeti hala bir gizem olarak kalmaktadır. İşgal altındaki bir dönemde yaşanan kaos ve belirsizlikler, hazineye ilişkin kayıtların net bir şekilde izlenmesini imkansız hale getirmiştir.