Hububat ve Bakliyat İhracatı Yüzde 4,2 Arttı

Türkiye, 2023 yılı itibarıyla hububat, bakliyat, yağlı tohum ve ürünleri ihracatında önemli bir büyüme kaydetti. Ocak-Eylül döneminde 219 ülke ve serbest bölgeye gerçekleştirilen ihracat, 9 milyar 48 milyon dolara ulaştı. Bu dönemde sektör, toplamda 8 milyon 582 bin 605 ton ürün satışı gerçekleştirdi ve bir önceki yılın aynı dönemine göre değer bazında yüzde 4,2 oranında bir artış sağladı.

İhracatta Ürün Çeşitliliği

İhracat kalemleri arasında çikolata ve kakao içeren ürünler ilk sırada yer almakta olup, bu ürünlerin ihracatı 971 milyon 696 bin dolar olarak kaydedildi. Ayçiçek tohumu 790 milyon 420 bin dolarla ikinci, tatlı, bisküvi ve gofret ürünleri ise 723 milyon 308 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. Çikolata ve kakao içeren ürünlerin ihracatında miktar olarak yüzde 6,2, gelir bazında ise yüzde 61,7 oranında artış gözlemlendi.

Coğrafi İhracat Dağılımı

Orta Doğu, Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı bölge oldu ve bu bölgeye yapılan ihracat toplamda 2 milyar 929 milyon 44 bin dolara ulaştı. İkinci sırada Afrika yer alırken, bu bölgeye yapılan ihracat 2 milyar 134 milyon 304 bin dolar olarak gerçekleşti. Avrupa ülkelerine ise 1 milyar 242 milyon 104 bin dolarlık ihracat yapıldı. Irak, 1 milyar 302 milyon 104 bin dolarla en fazla ihracat yapılan ülke olurken, ABD ve Suriye sırasıyla 647 milyon 934 bin dolar ve 495 milyon 427 bin dolar ile takip etti. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ABD’ye yapılan ihracat yüzde 38,8, Suriye’ye ise yüzde 34,6 oranında artış gösterdi.

Sektör Temsilcilerinin Görüşleri

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, sektörün iç piyasada fiyat istikrarını korurken aynı zamanda dış pazarlarda da Türkiye'nin rekabet gücünü artırdığını belirtti. Tiryakioğlu, gıda sektöründe istihdam, satın alma hacmi ve stoklardaki artışın sürdüğünü vurguladı. "Bu alanda kritik ürünlerin yer aldığı hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar tarafında fiyat istikrarı korunuyor. Bu tablo, üretim kapasitemizin yanı sıra güçlü lojistik ağlarımız ve planlı arz yönetimimizin bir yansıması," şeklinde konuştu.

Tiryakioğlu, tarımsal üretimin desteklenmesinin, sanayici ve ihracatçıların bilgi, analiz ve sermaye birikimiyle birleştiğinde hem iç piyasa istikrarına hem de küresel rekabetçiliğe kalıcı katkı sağlayacağını ifade etti. Bu durumun, gıda sektöründe uzun vadeli büyüme vizyonunu güçlendireceğini belirtti.

Türkiye’nin gıda sanayisi, yalnızca üretim hacmiyle değil, aynı zamanda kalite, güvenilirlik ve sürdürülebilir tedarik kabiliyeti ile de bölgesinde öncü bir konumda bulunmaktadır.

İLGİLİ HABERLER