Türkiye’de çocuk ve genç işçilerin çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Sanayi, tarım ve hizmet sektörlerinde genç yaşta çalışmaya başlayan binlerce birey, henüz gelişimlerini tamamlamadan iş hayatına atılıyor. Bu durum, iş kazaları ve meslek hastalıkları açısından ciddi riskler barındırıyor. A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Nezaket Kaya, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun genç işçileri nasıl koruduğunu ve bu korumanın etkinliğini değerlendirdi.
6331 Sayılı Kanun'un Kapsamı
Nezaket Kaya, 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı Kanun'un, her çalışanın güvenli ve sağlıklı koşullarda çalışmasını hedeflediğini belirtti. Kanun, çocuk ve genç çalışanları 'özel politika gerektiren gruplar' arasında değerlendirerek, işverenlerin bu gruptaki çalışanlar için ayrı bir risk değerlendirmesi yapmasını zorunlu kılıyor. Kaya, işverenlerin sorumluluklarını şu şekilde ifade etti: “İşe başlamadan önce sağlık muayenesi yaptırmak, yaşa uygun iş sağlığı ve güvenliği eğitimi vermek, tehlikeli işlerde çalıştırmamak ve genç işçilerin maruz kalabileceği riskleri önceden belirlemek zorundadır.” Ancak, bu kuralların özellikle küçük atölyeler ve tarım alanlarında sıklıkla ihlal edildiği gözlemleniyor.
Türkiye’de Çalışan Çocuk ve Genç Sayısı
TÜİK’in 2023 yılı verilerine göre, Türkiye’de çalışan çocuk sayısı 720 bini aşmış durumda. Bu gençlerin büyük bir kısmı, tehlikeli veya ağır işlerde çalıştırılıyor. Mevzuat gereği, 18 yaşını doldurmamış gençler tehlikeli işlerde çalışamazken, 14 yaş altındaki çocukların hiçbir şekilde çalıştırılması yasak. Ayrıca, 15–18 yaş arası gençlerin günlük çalışma süresi 7 saat, haftalık çalışma süresi ise 35-40 saatle sınırlıdır. Kaya, bu kuralların özellikle kayıt dışı işyerlerinde ve staj uygulamalarında ihlal edildiğini vurguladı. “Meslek lisesi öğrencileri, staj adı altında tam zamanlı işçi gibi çalıştırılmakta. Oysa stajyer öğrenciler de işyerindeki tüm sağlık ve güvenlik önlemlerinden yararlanmak zorundadır,” dedi.
Çözüm: Eğitim ve Bilinçlendirme
Nezaket Kaya, çözümün yalnızca cezai yaptırımlarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının da önem taşıdığını ifade etti. “Gençler erken yaşta iş güvenliği kültürü ile tanışırsa, hem kendilerini hem de iş arkadaşlarını koruyabilir. 6331 sayılı Kanun’un gerçek anlamda uygulanması, kültürel bir dönüşümle mümkündür. Meslek liselerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin güçlendirilmesi, ailelerin farkındalığının artırılması ve işverenlerin sorumluluk bilinci, çocuk işçiliğin ve staj sömürüsünün önlenmesinde kritik rol oynuyor,” diye ekledi.
Kaya, gençlerin ülkenin geleceği olduğunu vurgulayarak, “Çocuklar ve gençler üretim gücü değil, yarının sahibi. Kanun maddeleri bir çerçeve sunar; ancak gerçek koruma, toplumun vicdanı, kurumların duyarlılığı ve işverenlerin sorumluluk bilinci ile mümkün olur. Bir çocuğun yeri tezgah başı değil, okuldur. Bir gencin yolu karanlık bir atölyeden değil, güvenli ve aydınlık bir gelecekten geçmelidir,” şeklinde konuştu.