Avrupa'da KKTC Endişesi: Tatar'ın Devlet Başkanı Olarak Yer Alması Tartışma Yarattı

Azerbaycan’ın Gebele kentinde 7 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) zirvesinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “devlet başkanı” sıfatıyla yer alması, Avrupa Birliği (AB) çevrelerinde önemli bir tartışma konusu haline geldi. Tatar'ın liderlerle çekilen aile fotoğrafı, Yunanistan ve Rum yönetimleri tarafından endişe ile karşılanırken, bazı Avrupa devletleri Tatar'ı davet eden ülkelere yaptırım uygulanması çağrısı yaptı.

AB Üyeliği ve Hukuki Tartışmalar

Emekli büyükelçi Uluç Özülker, Rumların AB'ye üye olmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Özülker, AB’nin, uluslararası sorunlar yaşayan ülkelerin üyeliğini kabul etmemesi gerektiği yönündeki net hükmünden bahsederek, “KKTC konusunda Yunanistan ile Türkiye arasında ciddi bir ihtilaf var. Ancak AB, bu durumu göz ardı ederek dini referanslara göre hareket ediyor.” dedi. Bu bağlamda, Tatar’ın Gebele Zirvesi'nde devlet başkanı olarak anılmasının, AB’nin Kıbrıs ve Türkiye politikalarında yeni bir karmaşaya yol açabileceği öne sürülüyor.

Türkiye'nin Stratejik Kazançları

Uluslararası politika ve kriz yönetimi uzmanı Shay Gal, TDT toplantısında KKTC'nin konumunu değerlendirerek, Türkiye açısından bu durumun kazançlı bir fırsat sunduğunu belirtti. Gal, Türk devletlerinin Kıbrıs Türk varlığını uluslararası düzeyde eşit bir aktör olarak görme çabalarının somut bir göstergesi olduğunu ifade etti. Ancak, bu gelişmelerin AB’nin Kıbrıs ve Türkiye’ye yönelik politikalarında yeni sıkıntılara yol açabileceği de vurgulandı.

Yaptırım Talepleri ve Diplomatik Gelişmeler

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Tatar’ın davetini “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğine yönelik doğrudan saldırı” olarak nitelendirirken, Rum yönetimi de AB kurumlarına resmi başvurularda bulundu. Ekathimerini'de yer alan bir değerlendirmede, AB’nin Türkiye, Azerbaycan veya TDT kurumlarına yönelik diplomatik erişim kısıtlamaları veya bireysel yaptırımlar uygulama seçeneklerinin masada olduğu ifade edildi. Yunanistan ve Rumların yaptırım taleplerinin hukuki bir dayanağı olmadığını belirten Özülker, bu girişimlerin somut bir sonuç doğurmayacağını savundu.

Uluslararası Dengenin Değişimi

Özülker, AB ve ABD’nin Kıbrıs konusundaki uluslararası dengeleri ihlal eden adımlar attığını belirtti. Bu bağlamda, İngiltere'nin Kıbrıs'ın güneyinde askeri üs bulundurmasının yanı sıra, ABD ve Fransa'nın da burada askeri üsler kurduğunu ifade etti. Özülker, Türkiye'nin askeri alandaki gelişmelerinin, bu ülkelerin KKTC üzerinden attığı adımlarla doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı.

İLGİLİ HABERLER