Yeni Akciğer Biyopsi Yöntemi: Transbronşiyal Kriyobiyopsi
Antalya'da Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, akciğer sertleşmesi olarak bilinen hastalığın teşhisinde devrim niteliğinde bir yöntemi hayata geçirdi. 'Transbronşiyal kriyobiyopsi' adı verilen bu yöntem, akciğer biyopsisinde cerrahi müdahaleye alternatif olarak sunuluyor. Eksi 70 ile eksi 100 derece arasında dondurularak yapılan bu işlem, hızlı bir şekilde akciğer dokusundan parça alınmasını sağlıyor. Yöntem, şu ana kadar 60 hastada başarıyla uygulanmış durumda.
AÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Üzer, bu yeni yöntemin, diffüz parankimal akciğer hastalıklarının tanısında önemli bir rol oynadığını belirtti. Türkiye'de yalnızca 7-8 merkezde uygulanan bu yöntem, Antalya'da yalnızca AÜ Tıp Fakültesi'nde gerçekleştiriliyor. Doç. Dr. Üzer, hastaların cerrahi biyopsi yaptırmak istememesi durumunda transbronşiyal kriyobiyopsinin etkili bir alternatif sunduğunu ifade etti.
Hastalar İçin Konforlu Bir Seçenek
Transbronşiyal kriyobiyopsinin en büyük avantajlarından biri, hastalara sağladığı konfor. İşlem sonrası hastalar genellikle aynı gün taburcu olabiliyor. Bu yöntem, cerrahi müdahaleye bağlı komplikasyon risklerini de minimize ederek, hastaların daha konforlu bir şekilde tanı ve tedavi süreçlerine ulaşmasını sağlıyor. Ancak, Doç. Dr. Üzer, bu yöntemin yalnızca diffüz parankimal akciğer hastalıklarına yönelik olduğunu ve astım, KOAH gibi diğer akciğer hastalıklarında uygulanmadığını vurguladı.
Ukraynalı Çocuklar İçin Eğitim İmkanı
İstanbul'da tanıştığı Türk eşi Hüseyin Tarı ile evlenerek Türkiye'ye yerleşen İrem Tarı, Adana'da hem kendi çocukları hem de kentte yaşayan diğer Ukraynalı çocuklar için önemli bir eğitim projesine imza attı. Uluslararası Ukrayna Okulu'nu açan Tarı, burada çocukların hem Türk eğitim sistemine entegre olacağını hem de Ukrayna kültürünü öğrenme fırsatı bulacağını ifade etti. Tarı, "Çocuklarımız burada hem Türk hem de Ukrayna diplomasına sahip olabilecekler," diyerek okulun önemine dikkat çekti.
Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kalan ailelerin çocuklarının da eğitimine katkıda bulunmayı hedefleyen Tarı, okulun açılışının ardından büyük bir memnuniyet yaşadıklarını belirtti. Okulda, Ukrayna dili, edebiyatı, tarihi ve coğrafyası gibi dersler verilecek.
Erzurum'da Yaban Keçisi Sayımları Başladı
Erzurum'un dağlık bölgelerinde, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yaban keçisi envanter çalışmaları başlatıldı. Oltu, Olur, İspir, Uzundere ve Tortum ilçelerinde yapılan sayımlarda, modern teknoloji kullanılarak yaban hayvanlarının popülasyonu belirlenecek. Ekipler, sayım faaliyetlerinde termal dronlar ve teleskoplar kullanarak, yaban keçilerinin yanı sıra diğer yaban hayvanlarını da kayıt altına alıyor. Çalışmaların, iklim koşullarına bağlı olarak Şubat ayına kadar süreceği bildirildi.
Palandöken Kayak Merkezi Yeni Sezona Hazır
Erzurum'daki Palandöken Kayak Merkezi, yeni kayak sezonuna hazırlanıyor. Suni karlama sistemi ile 3 ana pistin karla kaplanması hedefleniyor. Palandöken, bu sezon 4 milyon ziyaretçi hedefliyor. Ejder3200 A.Ş. Genel Müdürü Selim Bağrıyanık, pistlerdeki bakım ve onarımların tamamlandığını ve güvenli kayak için gerekli tüm önlemlerin alındığını belirtti. Palandöken, sadece kayak merkezinin ötesinde, çeşitli kış sporlarına da ev sahipliği yapacak bir destinasyon olarak öne çıkıyor.
İstilacı Türler Yerli Popülasyonu Tehdit Ediyor
Antalya Körfezi'nde Kızıldeniz üzerinden gelen istilacı istiridye ve midye türleri, yerli deniz kestanelerinin yerini almaya başladı. Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu türlerin yerli deniz popülasyonunu tehdit ettiğini belirtti. İstilacı türlerin hızla yayılarak yerel ekosistemi etkilemesi, bölgedeki balıkçılara da olumsuz etkiler yaratıyor. Yerli deniz kestanelerinin kaybolmasının ardından gelen bu istilacı türler, deniz altındaki yaşamı derinden etkiliyor.
İzmir'de Geleneksel Lezzetler Arşivleniyor
İzmir'in köylerinde yapılan geleneksel yemeklerin kayıt altına alınması amacıyla Karabağlar Halk Eğitim Merkezi tarafından bir çalışma başlatıldı. Yaşlı kadınlardan derlenen tarifler, gelecek nesillere aktarılmak üzere arşivleniyor. Bu süreçte, köylerdeki yaşlı kadınların yemek tarifleri ve pişirme yöntemleri gün yüzüne çıkarılıyor. Proje, İzmir'in zengin kültürel mirasını korumak ve yaşatmak amacıyla önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.