Türk Sanat Müziği'nin önde gelen isimlerinden Muazzez Abacı'nın vefatının ardından, eşi Hasan Heybetli de yeniden gündeme geldi. Heybetli, uzun yıllar cezaevinde geçirdiği yaşamın ardından, mart ayında hayatını kaybetti. Bu durum, hem Abacı'nın hayranları hem de halk arasında merak konusu oldu. Peki, Muazzez Abacı'nın eski eşi Hasan Heybetli kimdir ve hayatı nasıl şekillendi?
Hasan Heybetli'nin Hayatı
Hasan Heybetli, 1950 yılında Siirt'te, tanınmış kabadayı Hüseyin Heybetli'nin oğlu olarak dünyaya geldi. Kendisinin Cengiz Heybetli adında bir kardeşi bulunmaktadır. Genç yaşlarda İstanbul'a göç eden Heybetli, 1970'li yıllarda yeraltı dünyasında adı sıkça anılan bir figür haline geldi. Özellikle acımasızlığı ve cesaretiyle tanınan Heybetli, çeşitli suçlamalarla defalarca hapse girdi. 1979 yılında babasının ölümünün ardından, aile işlerini devralarak İstanbul'daki meyve ve sebze halinin haraç işine yöneldi.
Muazzez Abacı ile İlişkisi
Hasan Heybetli, Türkiye'nin tanınmış sanatçılarından Muazzez Abacı ile olan aşkı ile daha geniş bir kitleye tanıtıldı. 1979 yılında Abacı ile nişanlanan Heybetli, o dönemde hapiste bulunmasına rağmen, sanatçının kalbini kazanmak için çeşitli jestlerde bulundu. Abacı'nın çalıştığı gazinoya her gün 24 kırmızı gül gönderdiği biliniyor. 1980 yılında evlenen çiftin ilişkisi, ilk başta umut verici görünse de 1983 yılında sona erdi. Ancak, 1989 yılında yeniden evlenmeleri, ilişkilerinin karmaşık yapısını gözler önüne serdi. Ne yazık ki, bu ikinci evlilik de 1993 yılında sona erdi.
Hayatının Son Dönemi
Hasan Heybetli, Muazzez Abacı ile olan evliliğinin ardından, hayatına başka kadınlarla devam etti ve toplamda üç kez daha evlilik yaptı. Heybetli'nin yaşamı, suç dolu geçmişi ve evlilikleri ile şekillendi. Mart ayında cezaevinde ölü bulunması, yaşamının son dönemine dair birçok soruyu da beraberinde getirdi. Bu olay, hem kendisinin hem de Muazzez Abacı'nın hayatındaki karmaşık ilişkileri yeniden gündeme taşımış oldu.
Hasan Heybetli'nin hayatı, Türk sanat dünyasında ve toplumsal hafızada önemli bir yere sahip. Hem Muazzez Abacı ile olan ilişkisi hem de yeraltı dünyasındaki konumu, Türk toplumunun farklı kesimlerinde farklı yansımalar buldu. Heybetli'nin ölümü, geçmişteki olayların yeniden hatırlanmasına ve tartışılmasına neden oldu.