İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik devam eden siyasi casusluk soruşturmasında önemli bir gelişme yaşandı. "İstanbul Senin" isimli mobil uygulama aracılığıyla 4.7 milyon kullanıcının kişisel verileri ve konum bilgilerinin iki farklı yabancı ülkeye sızdırılması iddiaları üzerine, İBB'nin Akıllı Şehircilik Daire Başkanlığı ve İletişim Koordinasyon Merkezi'nde görevli toplam 4 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
Gözaltına Alınan Şüpheliler Hakkında Bilgiler
Gözaltına alınan kişilerden ikisi İBB'nin Akıllı Şehircilik Daire Başkanlığı'nda, diğer ikisi ise İletişim Koordinasyon Merkezi'nde görev yapmaktaydı. Söz konusu şüphelilerin, kullanıcılara ait kritik verileri uluslararası bir ağa aktardığı iddiaları, soruşturmanın kapsamını genişletti. Söz konusu uygulama, İstanbul'daki çeşitli hizmetlere erişim sağlarken, kullanıcı verilerinin güvenliği de kamuoyunun dikkatini çekiyor.
Veri Sızıntısının Boyutu ve Etkileri
4.7 milyon kullanıcının verilerinin sızdırılması, Türkiye'de dijital güvenlik konusunu yeniden gündeme getirdi. Bu durum, hem kişisel verilerin korunması hem de kamu kurumlarının dijital altyapılarının güvenilirliği açısından kaygıları artırıyor. Uzmanlar, benzer olayların önüne geçmek için daha sıkı güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini ifade ediyor.
Soruşturmanın Gelişimi ve Kamuoyuna Yansımaları
İBB'ye yönelik bu casusluk soruşturması, siyasi arenada da yankı buldu. Özellikle muhalefet partileri, yaşanan olayın kamuoyunu nasıl etkilediği konusunda çeşitli açıklamalar yaptı. CHP’li Özgür Özel, casusluk operasyonuna yönelik tepkisini dile getirerek, “CHP’den ajan çıkmaz” şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Ayrıca, uluslararası alanda da casusluk faaliyetlerine yönelik endişeler artarken, Almanya'da "Rus ajan" tedirginliği gibi konular gündeme geldi.
Olayın detayları ve gözaltı sürecinin ilerleyişiyle ilgili yeni bilgilerin gelmesi bekleniyor. Bu süreç, İstanbul'daki dijital veri güvenliğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
