Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Eskişehir'de düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik kriz ve yeni çözüm süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Özdağ, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel bir kırılmaya doğru sürüklendiğini ifade ederek, 2026'nın kritik bir yıl olacağını vurguladı. Bu yılın Cumhuriyet tarihinin en ağır gelişmelerine sahne olabileceğini belirtti.
2025 Yılına Dair Değerlendirmeler
Özdağ, 2025 yılının Türkiye için zorlu geçtiğini dile getirirken, dar gelirli ve sabit gelirli yurttaşların milli gelirden aldığı payın azaldığını, sanayi üretiminin durma noktasına geldiğini ve tarımda üretimin tasfiye edildiğini kaydetti. Ekonomik buhranın, hükümetin sunduğu perspektif eksikliği nedeniyle derinleştiğini belirten Özdağ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş esaslarının, PKK terör örgütü ile yapılan pazarlıklarla tasfiye edilmeye çalışıldığını öne sürdü.
Ekonomik Krizin Derinleşmesi
Özdağ, PKK ile yapılan pazarlıkların Cumhuriyet'in değerlerine büyük bir tehdit olduğunu ifade etti. Ekonomik buhranın 2026 yılında daha da derinleşeceği öngörüsünde bulunarak, Türkiye'nin sanayisizleşme sürecine girdiğini belirtti. Türk sanayicilerinin hükümetin yanlış politikaları sonucu ya yurt dışına kaçmak zorunda kaldığını ya da mülklerini yabancı fonlara satmak zorunda bırakıldığını kaydetti. Adalet sisteminin ve eğitimin kalitesinin eksik olduğu bir ortamda ekonomik istikrarın sağlanamayacağını vurguladı.
Tekstil Sektöründeki Kriz
Özdağ, Türkiye'nin tekstil sektörünün durumu hakkında da çarpıcı bilgiler verdi. Geçtiğimiz yıl 364 bin tekstil işçisinin işini kaybettiğini ve sektörden 4,5 ile 5 milyar dolarlık sermayenin yalnızca Mısır'a gittiğini belirtti. Bu durumun sürdürülebilir olmadığına dikkat çeken Özdağ, Türk hazır giyim ve tekstil sanayisinin önde gelen isimlerinden Abdullah Kiğılı'nın gelecekte büyük bir çöküş yaşanabileceği yönündeki uyarısını hatırlattı.
Öcalan ile Yapılan Görüşmeler
Özdağ, Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan sızdırılan notlarında "Lozan bitti" iddialarını gündeme getirerek, bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki Öcalan Komisyonu'nun çalışmalarına da değinen Özdağ, Türk milletinin temsilcilerinin bir terör örgütünün elebaşıyla görüşmesinin bir hakaret olduğunu vurguladı. Ayrıca, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasının planlandığını ve bu durumu eleştirerek, halkın tepkisini dile getirdi.
Kürt Sorunu Üzerine Açıklamalar
Özdağ, Türkiye'de Kürt sorununun olmadığını, asıl sorunun politik ve ideolojik bölücülük olduğunu belirtti. Türkiye'de etnik merkezli mağduriyetlerin değil, sosyal sınıf merkezli sorunların yaşandığını ifade etti. PKK'nın bir narkoterör örgütü olduğunu ve bu örgütün batılı istihbarat servislerinin desteğiyle Türkiye'ye karşı bir terör sürecini finanse ettiğini vurguladı.
Batı Şirketlerinin Faaliyetleri Üzerine Eleştiriler
Özdağ, Türkiye'deki altın madenciliği ve yabancı şirketlerin faaliyetlerini eleştirerek, batı şirketlerinin Anadolu topraklarını talan ettiğini ifade etti. Erzincan'daki maden faaliyetlerine ve çevresel tahribata dikkat çeken Özdağ, bu duruma karşı Zafer Partisi olarak sert muhalefet gösterdiklerini belirtti. Türkiye'nin kaynaklarının yerinde işlenmesi gerektiğinin altını çizerek, bu konuda yetki talep ettiklerini vurguladı.
Gençlerin Evlenme Sorunu Üzerine Yorumlar
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'nın gençlerin evlenmemesi konusundaki açıklamalarına atıfta bulunan Özdağ, gençlerin ekonomik zorluklar nedeniyle evlenemediğini ifade etti. Yanlış bir eğitim sistemi ve düşük maaşlarla gençlerin evlenme arzusunun engellendiğini belirtirken, mevcut neoliberal düzenin değişmesi gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Zafer Partisi'nin Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini savunan tek parti olduğunu ifade eden Özdağ, Cumhuriyetin kuruluş esaslarına bağlılıklarını sürdüreceklerini belirtti. Türkiye'nin milli, üniter ve laik devlet yapısını koruma konusundaki iradelerini vurgulayarak, partilerine katılan yeni üyelerin sürekli artacağını kaydetti.
