Eskiden komşularımızın kapı kapı gezerek getirdiği aşurelere pek çoğumuz muhtaç kaldık. Üzeri birbirinden renkli meyvelerle süslenen ve görüntüsüyle insanı cezbeden aşureyi bulduğumuzda tabiri yerindeyse çılgınlar gibi tüketiyoruz. Bağışıklığı güçlendiren, kalp dostu, anne sütün arttıran, kabızlığı engelleyen aşurenin içinde yer alan kuru meyveler; üzüm, incir, kayısı ve nar ile vitamin ve mineral deposu olduğunu kaydeden uzmanlar, işin içinde yer alan şeker nedeniyle bu tatlıyı ölçülü bir şekilde tüketmeniz gerektiğini hatırlatıyor. Güzel görüntüsüyle sizi cezbeden aşurenin bir kasesinin yaklaşık 62 gram karbonhidrat içerdiğini ve 4 porsiyon meyve yerine geçtiğini işaret eden uzmanlar, aşure tüketirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar olduğu üzerinde duruyor. Özellikle şeker hastalarında baş ağrısı ile kendini gösterecek hipergliseminin söz konusu olabileceğini belirten uzmanlar, sağlıklı kişilerin ise yüksek miktarda aşure tüketimi diyabet hastalığına olan eğilimlerini artırabileceğini kaydediyor. Ailesinde şeker hastalığı öyküsü bulunanların aşure tüketirken dikkatli davranması gerektiğini vurgulayan uzmanlar her fazla kalori ve karbonhidrat vücutta yağ olarak depolandığından, bu durum uzun vadede kilo artışı ile birlikte kardiyak riskini de artırabileceğini belirtiyor. Aşure her ne kadar sağlık deposu olsa da fazla tüketimi ciddi tehlikelere yol açabiliyor. 350 kalori ile 1 dilim yaş pasta kadar enerji içeren, karbonhidrat, protein ve yağ içerikleri de benzer olan aşureyi, buna karşın yaş pastadan ayıran içeriğindeki posası Omega-3 yağ asitleri kalp için koruyucu bir etkiye sahip. Ceviz ve badem sadece yağ içermekle kalmıyor, benzer oranlarda protein de içeriyor. Aşure ile birlikte ceviz ve badem tüketmek hem diyabete karşı şekerinizi hem de kalbinizi koruyucu etki gösteriyor.