Doğum yaptıktan kısa bir süre sonra işe dönen annelerin yüzde 93'ü, eşleri işe dönmüş erkeklerin ise yüzde 87'si bu sayede çocuklarına daha fazla kişisel ve sosyal gelişim imkanı sunduklarını dile getiriyor.

Kadınların çalışması ve annelerin iş hayatındaki sorunlarına yönelik yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye'de kadınların bu dönemde neler yaşadığını gözlemlemek mümkün oluyor.

Uzmanlar araştırmalar kapsamında net bir şeyin daha gözlemlendiğini belirtiyor. Özellikle annesi çalışan çocukların küçük yaştan itibaren kadın erkek eşitliği algısına sahip olduklarını ve ebeveynlerini bu konuda rol model belirlediklerini işaret eden uzmanlar, çalışan kadınların bebek sahibi olmasıyla birlikte ortaya çıkan temel sorunların saptanmasının ve çözülmesinin şart olduğu üzerinde duruyor.

Ülkemizde iş hayatına kadınların katılım oranının desteklenmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, annelerin bazen hamilelik bazen ise çocuk dünyaya gelir gelmez işlerinden ayrıldığını işaret ediyor. Bunun altında çocuğunun ilk anlarına tanıklık etme gibi duygusal bir durumun yer almasının yanı sıra çocuğa bakacak alternatiflerin üretilmemesinin de bulunduğunu hatırlatan uzmanlar, işten ayrılmış annelerin yaklaşık yüzde 60'ının işlerini hemen özlemeye başladığını kaydediyor.

İşi bıraktıktan sonra çocuğuna ve kendisine ayıracak çokça zamanı olacağını düşünen kadınlar, işi bıraktıktan sonra bu kanının doğru olmadığını belirtiyor. Ev içindeki kısır döngünün yorucu olduğunu işten ayrılma motivasyonunun kısa sürede yok olduğunu hatırlatıyor.

Araştırmadan çıkan en önemli sonucun kadının çalışmasının çocuk üzerindeki olumlu etkileri konusunda annelerin ve babaların hemfikir olması olduğunu vurgulayan uzmanlar, annenin çalışmasının çocuklarda kadın-erkek eşitliği algısının gelişmesi için önemli olduğu dile getiriyor.