Her dönem cildimizin farklı bakıma ihtiyaç duyduğunu kaydeden uzmanlar, cilt kuruluğunun her mevsim ortaya çıkabileceğini hatırlatıyor. Yaz aylarında sık sık duş aldığımız için son baharda ise mevsim değişikliği nedeniyle cilt kuruluğunun tetiklendiğini hatırlatan uzmanlar, geçiş dönemindeki sebepleri ortadan kaldırarak kuruluğu engelleyebileceğinizi hatırlatıyor. Kuru cilde sahip kişilerin mutlaka sık duş almaktan vazgeçmek gerektiği üzerinde duran uzmanlar, fazla kese yapmanın da kuruluğu tetikleyen nedenler arasında bulunduğunu dile getiriyor. Cilt kuruluğu bulunan kişilerin duş alırken soğuğa yakın ılık su ile yıkanmayı tercih etmesinin, duş aralıklarını azaltmasının vücudun nem dengesi için şart olduğunu kaydeden uzmanlar, cilt kuruluğunun; gerilme, pul pul soyulma, kepeklenme, kaşıntı gibi şikayetlere sebep olduğunu ve bu şikayetlerin giderek egzamaya dahi yol açabileceğini işaret ediyor. Cilt kuruluğu yaşın ilerlemesiyle birlikte daha fazla görülmeye başlar. Yaş ilerledikçe cildin yağ üreten bezleri hem sayı olarak hem de aktive oranı olarak azalmaya başlar. Derinin üst tabakasının yaklaşık %10'luk kısmını oluşturan suyun miktarının azalması deride çatlamaya, kaşıntıya ve kuruluğa neden olur. Cilt kuruluğu olan kişilerin çoğunda altta yatan bir hastalık yoktur. Ciltte kuruluğa gerek çevresel gerek kimyasal etkiler sebebiyet verebiliyor. Çevresel etkenlerin başında; duşta kullanılan sıcak su, rüzgara maruz kalma, hava kirliliği ve klima kullanımı gelmektedir. Kimyasal etkilerin başında ise kullandığımız deterjanlar gelmektedir.