Gazetecilerin tehlikeli koşullar altında çalıştığını belirten uzmanlar, kazalara, afetlere, ölüm ve yaralanmalara yakından şahit olan bu kişilerin etkilendiğini savunuyor.

Bütün bu durumların yanı sıra tehdit ve baskıya da maruz kalan gazetecilerin, başlarından geçen bu olayları ileride başta travma sonrası stres bozukluğu, kaygı bozukluğu ve depresyon olmak üzere çeşitli psikolojik sorunlara sebep olabileceğini savunan uzmanlar, bu nedenle uyku bozukluları, sinirlilik, irkilmelerin ortaya çıkabileceğini ifade ediyor.

Bazı olayların sürekli anımsanması gibi belirtilerin birkaç haftadan uzun süre devam ettiğinde mutlaka bir uzmandan yararlanılması gerektiğini işaret eden uzmanlar, psikolojik şikayetlerin ihmal edilmesi ve tedavide gecikilmesi, durumun daha da ağırlaşıp karmaşık bir hal almasına neden olabileceğini dile getiriyor.

Gazetecilik mesleğinin psikolojik sorunlar yanı sıra beslenme problemlerine de sebebiyet verdiğini savunan uzmanlar, yaşanan en belirgin yeme problemlerinden birinin 'Binge eating disorder' denilen, tıkanırcasına yeme bozukluğu olduğuna dikkat çekiyor.

Bu tabloya zaman zaman gece uykudan kalkıp miktar gözetmeksizin yeme durumu da eşlik edebildiğini kaydeden uzmanlar, kontrol edilmeyen bir yeme şekli olan bu durumun, normalden çok daha hızlı yeme, fiziksel olarak rahatsızlık hissedilinceye kadar yeme, fiziksel olarak açlık duygusu olmamasına rağmen fazla miktarda yeme, yemenin ardından pişmanlık ve suçlu hissetme bu tablonun en tipik belirtilerini oluşturduğunu hatırlatıyor.