Göz yaşı üretiminde azalmanın bazı faktörler nedeniyle söz konusu olabileceğini hatırlatan uzmanlar, bu faktörlerin klimalı ortam, göz makyajını temizlememe, fazlaca çay ve kahve tüketimi olarak sıralıyor. Özellikle yaz aylarında göz kuruluğu şikayetinin arttığını savunan uzmanlar, gözyaşı kuruluğunun, gözde batma, kızarıklık, acıma, kaşıntı, yanma ve bulanık görme gibi belirtilerle kendini göstereceği üzerinde duruyor. Dış etkenler kadar sıvı ihtiyacı su yerine çay ve kahveden karşılamanın da göz kuruluğuna neden olduğunu dile getiren uzmanlar, basit önlemler alarak körlüğe kadar gidecek ciddi sorunlara neden olan göz kuruluğunun önüne geçilebileceğini ifade ediyor. Özellikle ortamdaki nem oranını düşürmesinden dolayı klimanın gözleri kuruttuğunu paylaşan uzmanlar, rezidans türü binalarda bu problemin daha fazla yaşandığının altını çiziyor. Klima siteminde mutlaka nem düzenleyici bulunması gerekliliğine işaret eden uzmanlar, ancak bu şekilde şikayetlerinizden kurtulabileceğinizi paylaşıyor. Göz yapısına zarar veren güneşin ultraviyole ışınlarının, gözyaşının daha çabuk buharlaşmasına sebebiyet verdiğini belirten uzmanlar, bu ışınların katarakt ve sarı nokta hastalığına da yol açtığını vurguluyor. Tuzlu suyun göz yüzeyi ve gözyaşının yapısını bozduğunu ifade eden uzmanlar, havuzda ise klorun göz için daha da zararlı etkileri bulunduğu üzerinde duruyor. Rüzgarın bizi serinletmesi kadar gözlerimizi de kuruttuğunu unutmamamız gerektiğini paylaşan uzmanlar, geniş çerçeveli gözlüklerle rüzgardan korunmamız gerektiğini savunuyor. Kuru ve rüzgarlı hava gözyaşımıza zarar verdiği kadar toz da enfeksiyonlara hatta gözümüzde çizilmelere neden olabiliyor. Gözünüze toz kaçtığında mutlaka bol su ile yıkamalı ve asla ovuşturmamalısınız. Gözlüğe alternatif olarak kullanıldığı kadar kozmetik amaçla da tercih edilen kontakt lenslerin kullanımı bazen göz kuruluğuna neden olabiliyor. Özellikle uzmanlar yaz aylarında daha çok günlük lens kullanılmasını tavsiye ediyor.