Menopoz döneminin kadınlar üzerinde hem psikolojik hem de fizyolojik etkileri olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu dönemin daha kolay atlatılabilmesi için önemli tavsiyelerde bulunuyor.

Kadınların yumurtalıklarının işlevinin sona ermesi sonucunda adet kanamasının kalıcı olarak kesilmesi olarak tanımlayabileceğimiz menopozun, psikolojik, fizyolojik ve davranışsal değişiklikleri olduğunu işaret eden uzmanlar, bütün bu sebeplerle menopozun pek çok kadın tarafından bir hastalık olarak görüldüğünü paylaşıyor.

Türkiye'de ortalama menopoz yaşının 48 ile 52 olduğunu açıklayan uzmanlar, yaşam süresinin artmasıyla birlikte kadınların hayatlarının yaklaşık üçte birini menopoz sonrası dönemde geçirdiğini hatırlatıyor. Menopoz sonrası yani postmenopozal dönemde kadınların kendilerini hastaymış gibi hissetmemeleri gerektiğini belirten uzmanlar, menopozun fizyolojik ve psikolojik bazı etkileri olduğunu kabul ediyor.

Kadınların pek çoğu tarafından menopozun doğurganlığın sona ermesi ve gençlik kaybı olarak değerlendirildiğini işaret eden uzmanlar, bu durumun kadında özgüven kaybını tetiklediğini ve kendini değersiz hissettirdiğini paylaşıyor.

Menopoz döneminde kadınlarda gerginlik, sinirlilik, ağlama, uykusuzluk, konsantrasyon sıkıntıları, halsizlik, isteksizlik, unutkanlık ve cinsel davranışları gözlemlenebiliyor. Vajinal değişiklikler ve östrojenin azalmasıyla birlikte eşler arasında da ortaya çıkan iletişim problemi önemli sıkıntılara sebebiyet verebiliyor.

Menopozun kadınların hayatlarında geçirmesi gerektiği önemli bir dönem olarak kabul edilmesinin önemli olduğunu paylaşan uzmanlar, bu dönemde kişinin pozitif bir tutum benimsemesinin yaşam kalitesini arttıracağını ve menopoza uyum sürecini kolaylaştıracağını da hatırlatıyor.