Bu hastalarda en sık gözlemlenen yakınmaların başında efor sırasında oluşan nefes darlığı ve çabuk yorulma durumunun bulunduğunu paylaşan uzmanlar, bunlara çarpıntının da eşlik ettiğini, kalp kapak hastalıklarının ilerleyen dönemlerinde bacaklarda şişlik, istirahatte ve gece uykuda meydana gelen nefes darlığı ile karında şişkinliğin olduğunu savunuyor.

Bu hastalıkların tanısının konulabilmesi için ekokardiyografi yaptırılması gerektiğini belirten uzmanlar, bu uygulamanın yanı sıra günümüzde yeni gelişmiş teknolojiler olan üç ve dört boyutlu ekokardiyografi cihazları kullanılarak, bu konuda deneyimli merkezlerde kalp kapaklarını gerçeğine çok yakın bir kalitede görüntülemek ve incelemek mümkün olabileceğini hatırlatıyor.

Kalp kapak hastalıkları; kapak darlıkları veya yetersizlikleri olmak üzere iki grupta incelenir. Yapılan ekokardiyografi inceleme ve kişinin şikayetleri göz önüne alınarak hastalığın hafif, orta veya ciddi şiddette olduğuna karar verildikten sonra, tedavi yaklaşımı belirlenir. Günümüzde hastanın kişisel özelliklerine bağlı olarak değişebilmekle birlikte hafif ve orta şiddetteki kapak hastalıklarında ilaç tedavisi ile hastalığın seyri yavaşlatmaya çalışılırken, ciddi kapak problemlerinde genellikle operasyon tercih edilir.

Son yıllarda tıbbi teknolojideki gelişmeler ile bazı kalp kapaklarının ameliyatsız tamiri mümkün olabiliyor. Günümüzde artık TAVİ denilen yöntem ile aort kapağı kasıktan kateterler yolu ile anjiyografiye benzer şekilde değiştirilebiliyor. Yine mitral kapağın da kateter yolu ile ameliyatsız tamiri mümkün. Ancak bu yaklaşımlar şimdilik ameliyat olması yüksek riskli olan kişilerde tercih ediliyor.