Uzmanlar gerek batılı ülkelerde gerekse de ülkemizde özellikle kadıların kilolarından dolayı negatif ayrımcılığa uğradıklarının üzerinde duruyor. Hemen hemen herkesin kilolarıyla sıkıntısı olduğunu vurgulayan uzmanlar, bundan birkaç yıl öncesine kadar tanınmış bir iş adamının yeteneklerine rağmen kiloları sebebiyle bir kadın çalışanını işten çıkarması talimatı verdiğini gazetelerde okumuştuk. Hukukun el koyduğu durumla ilgili olarak ne yazık ki söz konusu çalışan işe geri alınmamıştı.

Yapılan araştırmalar obez ve aşırı kiloları insanların az çekici, az zeki, başarısız, sıkıcı, tembel olarak algılandığını ortaya koyuyor. Ayrıca erkekler genellikle zayıf kadınlardan hoşlandıklarını belirtiyor.

Kilo etiketlenmesine maruz kalanların, iş ortamında, eğitimlerinde, tıbbi merkezlerde, medyada ve toplumsal yaşam alanlarında olumsuz davranışlara maruz kalması olarak tanımlanabileceğini vurgulayan uzmanlar, etiketlenen kişilerin ön yargılı davranışlara maruz kalabileceğini ifade ediyor.

Bu davranışlar arasında alay edilmek, hakarete uğramak, aşağılayıcı veya küçültücü lakapların takılması gibi durumların, uygunsuz dokunma, sarılma gibi durumlarla karşılaşılabileceğini hatırlatmakta fayda var.

Obez ve aşırı kilolu kişilerin depresyon, anksiyete, sosyal izolasyon, psikolojik uyum sorunları, normal popülasyona göre birkaç kat daha fazla görülmektedir. Sosyal mesajlar kilonun, kişinin kendi kontrolü ile alakalı olduğu inancını yaydığı için, bu kişiler klişeleşmiş, basmakalıp tasvirlere karşı çıkmak yerine, kilo vermeye çalışıp baskılardan kaçınmaya çalışmaktadırlar. Eğer diyetisyen ve psikolog desteğini alamazlarsa, başarı yüzdeleri çok az olmakta ve kendilerini daha da başarısız gördükleri için özsaygıları daha da azalmakta ve depresyon sıklığı artmaktadır.