Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte çevremizdeki herkesin daha fazla şişmanlamaya başladığını fark etmemiz gerektiğini kaydeden uzmanlar, soğuk havalarda tüketilen, sıcak, kremalı, tatlı içeceklerin ve yiyeceklerin, hormonal değişikliklerin, hareket isteğinin azalmasının kilo alarak geri döndüğünün bilincinde olmamızı öneriyor.
Güneşin yüzünü bize göstermemesiyle birlikte ruh halimizin olumsuz bir şekilde etkilendiğini paylaşan uzmanlar, kış ile birlikte dışarı çıkma ve hareket etme isteğimizin azaldığını, karanlıkta uyku düzenimizi ayarlayan hormonların miktarının değiştiğini ve uyku ihtiyacımızın arttığını dile getiriyor.
Ayrıca soğukta daha fazla sıcak yiyecek ve içecek tüketmeye yöneldiğimizi de paylaşan uzmanlar, bütün bu besinlerin daha fazla kalori ve kilo anlamına geldiğini dile getiriyor.
Kışın kilo almanın aslında, insanlığın eski çağlarında kazanılmış bir hayatta kalma mekanizması olduğunu ifade eden uzmanlar, günümüzde ise en önemli sağlık sorunu olarak görüldüğünü kaydediyor.
Bilim insanları tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre sanayileşme öncesinde gıdaya ulaşmak ve ısınmak günümüzdeki kadar kolay değildi. İnsanlar toprak, karla kaplanmadan bulabildikleri yiyecekleri tüketip, bunları vücutlarında yağ olarak depolamaktaydı. Depolanan bu enerjiyle soğukta vücut ısısını yüksek tutarak hayatta kalma ihtimalini artırmaya çalışıyorlardı.
Kapalı ve soğuk havalarda evde zaman geçiren kişilerin televizyon karşısında hareketsiz kalmaları, atıştırma isteklerini artırıyor. Beslenme alışkanlıklarını ortaya koymak için yapılan araştırmaya göre; TV karşısında 120 dakikadan uzun zaman geçiren bireylerin, atıştırmalık olarak daha çok kalori içeren yağlı besinleri tercih ettiğini ortaya koydu. Zararlı beslenme
