Siyasi partilerine meclis grup toplantıları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in İYİ Parti grubuna seslenişiyle başladı. Sözlerine ekonomideki gelişmelerden başlayan Akşener, son günlerin sıcak gündem başlığı Andımız tartışmalarına da değindi. Andımız tartışmalarının bilinçli olarak gündeme getirildiğini öne süre Akşener, AK Parti'nin bu krizden faydalandığını ifade etti.

"Ne Andımıza ne de ezanımıza el sürdürtmeyeceğiz." diye konuşan Meral Akşener, "PKK'nın talebi, FETÖ'nün talebi ve AK Parti'nin gayretiyle 'Andımız' kaldırılmıştır." dedi.

AKŞENER'DEN ANDIMIZ TEPKİSİ

Akiller, sakiller, 'Keşke Yunan kazansaydı' diyenler hep birlikte saldırıya geçtiler. Türk'üm, doğruyum diye başlayan Andımız'dan fena halde rahatsız olan o eski bakan Meclis kürsüsüsünden FETÖ'ye övgüler düzmekten rahatsız olmadı, PKK ile pazarlıktan rahatsız olmamıştı.

-Akşener'den Erdoğan'a: Türk'üm demekle Türk olunmuyor doğru. Bunu sizden biliyoruz. Doğruyum demekle doğru olunmuyor. Bunu da sizden biliyoruz. Partinin ismine adalet koymakla adil olunmuyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

Akşener'in konuşmasından satır başları:

Ülkemiz bir soluk alsın diye diş sıkıyoruz ama ekonomideki gelişmeler ayakta durmayı güçleştiriyor. Krizin inkarı yerini döviz enflasyon azıcık arttı tespitine bıraktı Azıcık artmış. Daha ne olsun, ne olmasını bekliyorsunuz. Fırınlar kapanıyor, Konfederasyon başkanları 'Binlerce firma batıyor' diyor. İşi ciddiye almak için daha ne olmasını bekliyorlar bilmiyorum. Hastanelerde nöbet paralarını döner sermayeleri kırpıyorlar.

Ekmek bulamayan pasta mı yesin? Millet kıraathanelerinde beleş kek mi kovalayalım? Azıcık dedikleri artık milleti boğuyor. İktidarın hazırladığı 2019 bütçesinde de bu durum devam ediyor. ÖTV'ler artıyor. Sarayın payı da üç katına çıkıyor. Günde 2 trilyon TL ile geçinmek çok zor tabi. El insaf beyler. Lafa geldimi de 'Milleitn adamı' milletten alıp tek adama veriyorlar.'

Krizin daha derinleşmemesi için atılması için gereken adımlar var.

Öncelikle Türkiye İstatistik Kurumu'ndan ellerinizi çekin. TÜİK'i rahat bırakın ki ülkenin durumunu net görelim. Rakamlarla oynamayı bırakın.

Açıklanan Sayıştay raporlarının gereğini yapın, israfa son verin. İhtiyaç fazlasını elden çıkarın. 13 Uçağınız bir de uçan sarayınız var. Örnek gösterdiğiniz Almanya'da 11 bin makam aracı var bizde 120 bin araç var.

Yandaş iş adamlarının dövizli sözleşmelerini Türk Lirası'na çevirin. Yarın çıkıp oy verirken 'bana mı sordunuz' demekle bu işten kurtulamazsınız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tokat Mitinginden Güçlü Mesajlar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tokat Mitinginden Güçlü Mesajlar

Geçen hafta bir kamu bankamız 300 milyar dolar borçlandı. 4 katı fazla maliyetle Türkiye borçlandı. Türkiye tefeci piyasasına döndü.

Çalışanlara kriz zammı yapın. Bunları yaparsanız vatandaş nefes alır.

Faize yatan paranın emekten çok kazandığı bir ekonomi iflah olabilir mi? Devletin hazinesini uluslararası tefecilere muhtaç haline getirenler esnafı, sanayiciyi onların kucaklarına bıraktı.


Yerel seçime kadar durumu idare etmekten vazgeçin. Geçtiğimiz hafta milletin gözü önünde yaşandı her şey. Fındık için verilen tasarı AKP oylarıyla reddedildi zafer kazanmış gibi alkışlarla hem de. Bu işin peşini bırakmayacağız.

Fındık milli bir üründür. Fındık ve üreticinin korunması gerekir. Üreticiye fındık alım garantisi verilmelidir. Bölgede fındığa dayalı gıda sanayisine teşvik verilmelidir. Bunlar yapılırsa Karadeniz'de üretilen fındığın fiyatını Hamburg'dan belirleyen kodamanlar rahatsız olur ama üreticimiz rahatlar. Un, maya, elektrik ve su maliyetindeki artış ekmeğimizden ediyor bizi. Bu arada olan fırıncıya ve milletin ekmeğine olacak.

AKP Genel Başkanı Erdoğan, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için milletin sırtına yük dedi. Şimdi ben de iktidara soruyorum. Milyonlarca Suriyeli göçmenin 33 milyar dolar diye bilinen yükü milletimize yüklemeye hakkınız var mıydı? Millete harcamaya gelince 'Sırtımıza yük' öyle mi? Emeklilikte yaşa takılanlar 38 yaşında emekli olma peşinde değil. Kazanılmış haklarının gasp edilmesinden rahatsız. 25 yıl prim ödemiş bir çalışan, maaş alabilmesi için 15 yıl beklemesi gerekiyor. İlk 5 yılında maaşının yarısı ödenebilir. Yaşı dolunca da maaşının tamamı ödenebilir