Çift taraflı bağlanma durumunun yalnızca çocuğun kaygı sürecini değil annenin kaygı sürecini de yönetmesiyle sonuçlanacağını belirten uzmanlar, okula yeni başlayan çocuklar ve ebeveynleri için bu deneyimin yeni bir dünyaya geçiş olduğunu savunuyor. Bu yeni dünyanın kimileri için heyecan verici ve merak uyandırıcı olduğu kadar kimileri için de kaygı vericide olduğunu ifade eden uzmanlar, bu süreçte ebeveynlere büyük görev düştüğünü kaydediyor.

Peki ama ebeveynler çocuklarının kaygı duymasını nasıl engelleyebilir? İşte uzmanlardan dikkat çeken tüyolar:

Okulun ilk günü çocuğu mutlaka anne ve babalar tarafından okula götürülmesi gerektiğini savunan uzmanlar, çocuğun okula gidiş saatlerini, okula kimin getirip kiminle okuldan döneceğinin net bir şekilde belirlenip çocukla paylaşılmasının da önemli olduğunu işaret ediyor. Belirsiz duygusunun kaygı yaratacağını unutmamalısınız.

Okulun ilk günü çocuğu ailecek otura götürmenin hatalı olacağını paylaşan uzmanlar, bu durumun ayrılığı zorlaştıracağını ve kaygıyı arttıracağının altını çiziyor.

Okulun saatlerinin ve ayrılık sürecinin net bir şekilde anlatılması çocuğun kaygısının her geçen gün azalmasına sebep olacaktır. Bu şekilde de okul kaygısı ortadan kalkacaktır.

Çocukların okula alışma dönemini kısaltmak için ailenin okul ile iş birliği yapmasının ve rehberlik servisiyle görüşmesinin önemli olduğunu da hatırlatmakta fayda var.

Okul Yönetimi ve İdaresinde Değişen Dinamikler Okul Yönetimi ve İdaresinde Değişen Dinamikler

Çocuktan çocuğa okula alışma süresinin değişkenlik gösterdiğini işaret eden uzmanlar, çocuklarının kaygısının önüne geçilemezse baş ağrısı, mide bulantısı gibi rahatsızlıkların yaşanabileceğini kaydediyor. Bu gibi sebeplerle okula gitmek istemediklerini kendilerini iyi hissetmediklerini söylediklerinde çocuğa okulda bir revirin olduğunu, hemşirenin bulunduğunu hatırlatmanın ve mutlaka çocuğu okula götürmenin gerektiği üzerinde duruyor.