Prematüre bebeklerde akciğerlerin henüz tam gelişmemiş olması sebebiyle, çok özel solunum cihazlarının soluk borularına yerleştirilen küçük hortumlarla yaşama tutunmaya çalıştıklarını hatırlatan uzmanlar, bu bebeklerin bağışıklık sistemleri de henüz gelişmemiş olduğundan, basit mikroplardan bile kolaylıkla etkileneceklerini savunuyor.

Prematüre bebeklerin beyin damarlarının kanamaya çok müsait olduğunu, sindirim sistemlerinin gelişmemiş, midelerinin de ancak damla damla beslenmeye müsait olduğunu hatırlatan uzmanlar, yenidoğan yoğun bakımında bu zorlu şartlarla mücadele edildiğini kaydediyor.

Anne adaylarının hamileliği düşünmeye başladığı andan itibaren mutlaka doğum uzmanlarıyla görüşmesi gerektiğini savunan uzmanlar, doğal ve sağlıklı beslenmenin, yaşam şartlarını prematüre doğumu engelleyecek şekilde dizayn etmenin büyük önem taşıdığını ifade ediyor.

Prematüre bebeklerde bağışıklık sistemi yeterince gelişmediğinden emme, yutma, nefes alma ve bütün bunların koordinasyonunu sağlayan durumlarda sorunlar yaşandığını dile getiren uzmanlar,

prematüre doğan bebekte özellikle ilk beslenmenin kolostrum denen, anneden gelen ilk sütle yapılmasının çok önemli olduğunu paylaşıyor.

Prematüre bebeğin dış ortama uyum sürecinde yaşanan sorunların beslenme sırasında soluk tutma, morarma atakları, emme, yutma ve nefes koordinasyonunda sıkıntılar şeklinde olduğunu açıklayan uzmanlar, mideden yemek borusuna besin kaçması, kalp atımında yavaşlama ve morarma atakları yaşanması muhtemel durumlar arasında olduğunun altını çiziyor.