Yaşam tarzındaki değişimlerin varis oluşumunu engelleyeceğini hatırlatan uzmanlar, varisin toplardamarların aşırı derecede genişleyip içine fazla miktarda kan dolmasıyla ortaya çıkıyor. Yetişkin kadınlarda sıklıkla ağrıya sebebiyet veren varis, ülkemizde her 4 kişiden 1'inde özellikle bacak bölgesinde varis hastalığı gözlemlendiğini hatırlatıyor.

Özellikle kadınların sağlığını tehdit eden varis, erkeklere oranla kadınlarda 2-3 kat daha fazla gözlemleniyor. Uzmanlar yetişkinlerde % 20 - 25 gibi yüksek oranda karşılaşılan varis özellikle kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha sık görüldüğünü vurgularken, 25-65 yaş arası kadın nüfusunun yaklaşık yarısında varis olduğu yapılan araştırmaların mevcut olduğunun altını çiziyor.

Uzmanlar varisin agresif bir tedavi yerine yaşam tarzında değişikliklerle aşılabileceği konusunda hem fikir. Varis oluşumunu kolaylaştıran faktörleri arasında; gebelik, menopoz, 50 yaş üstü, obezite, uzun süre ayakta durmak, aile öyküsü, genetik yatkınlığı yer alıyor. Uzun süre ayakta beklememek, kilo vermek, egzersiz ve varis çorabı kullanımı varis oluşumunu veya daha kötüye gitmesini önlemeye yardımcı oluyor. Varis tedavisi konusunda ise ameliyat dışında yöntemler mevcut. Bunlar arasında Köpük Skleroterapi, Mikro skleroterapi, Lazer yöntemi, Endovenöz Radyofrekans ve Zamk yöntemi uygun tedaviler arasında yer alıyor.

Varisli damarlar zamanla daha da kötüleşebilir. Hastalığı kontrol altında tutmak ve şikayetleri azaltmak için gerekli yaşam tarzı değişikliğini yapmak mutlaka gereklidir. Nadiren bazı vakalarda varisli damarlar bacaklarda kan pıhtısına ve kronik enfeksiyona veya ülser yaralarına neden olabilir. Ciddi varislerde damar patlayabilir ve kanamaya sebep olabilir. Bu gibi durumlarda mutlaka doktora danışılmalıdır.