Uzmanlar bu araştırmaları değerlendirirken 'gülmenin psikolojik rahatlatıcı' olduğunun unutulmaması gerektiğini hatırlatırken, bu konuda deneysel çalışmalara imza atan ve öncü olan Psikolog Fritz Strack'ın göz ardı edilmemesini tavsiye ediyor.

Strack'ın araştırmasında deneklere test sorularını çözerken ağızlarında bir kalemi geniş bir şekilde tutmalarını istediğini belirten uzmanlar, bunun sebebinin deneklerin bu şekildeyken zoraki olarak ortaya çıkan gülümsemeleri olduğunu vurguluyor. Ağızlarında kalemle gülmeye zorlanan bu kişilerin inanılmaz bir şekilde kendilerini keyifli hissettiklerini ve bunu yapmayan grup üyelerine oranla daha rahat olduklarını dile getiren uzmanlar, neden gülümsediğimizi beynimizin fark etmediğini, mutluluk hormonunun öyle veyahut böyle salgılandığını kaydediyor.

Bu durumun pek konuşulmayan ciddi tehlikeleri olduğu üzerinde duran uzmanlar, Osaka Shoin Üniversitesi'nden Prof. Makoto Natsume'nin gerçekleştirdiği Japonya'daki servis sektöründe çalışan ve sürekli gülümsemek zorunda kalan kadınlar üzerindeki araştırma aslında bu gerçeği ortaya koymuş durumda olduğunu vurguluyor.

Japonya'da bir kadının işe alımında ve işe tutunup tutunmamasında gülümseyip gülümsememesinin önemli bir etken olduğunu belirten Prof. Makoto Natsume, sürekli gülümsemek zorunda olan bir kadın gerçek hislerini bastırdığını ve uzun vadede depresyona girdiğini ortaya koymuştu. Zorlamalı ve sahte gülümsemenin uzun vaade de kas ve baş ağrısı ile sırt ağrılarına da sebebiyet verdiğini vurgulayan uzmanlar, eğer gereksiz, zorlamalı, samimiyetsiz gülüyorsanız bir süre sonra depresyona girebilirsiniz.