Ağlama krizlerine girerek ortalığı birbirine katacak çocuklar için ayrılma kaygısı bozukluğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini paylaşan uzmanlar, bu durumun anne ve babanın aşırı kollayıcı tutumundan kaynaklandığının altını çiziyor.

Peki ama anaokulu ve ilkokula yeni başlayacak çocuklarda gözlemlenen bu durumla ilgili olarak uzmanlar başka neler paylaşıyor?

Çocuğun bireyselleşme sürecinde yaşanan sorundan dolayı ayrılma kaygısı bozukluğunun yaşandığını dile getiren uzmanlar, kaygılı, korumacı ebeveynlerin çocuklarında bu durumun sıklıkla gözlemlendiğini ve özellikle 2-3 yaş arasındaki dönemde kendi başlarına yaptıkları deneyimlerin engellenen çocuklarda yaşandığını iade ediyor.

Söz konusu çocukların kendi başlarına hiçbir şey yapamayacakları düşüncesini kanıksadıklarını, kendilerini çaresiz ve yalnız hissettiklerinden dolayı da ağladıklarını ve korktuklarını kaydeden uzmanlar, bu tepkilerin aslında yardım çağrısı anlamına geldiğinin altını çiziyor.

Okula yeni başlayan anaokulu ve ilkokul çocuklarının ebeveyn veya kendisine bakan kişiden ayrılmak istememesi şeklinde ortaya çıkan bu durumun, özellikle ailesi tarafından bağımlı yetiştirilmesiyle bağlantılı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Çocuğun sosyal ortamda kendine güveninin azalması, yalnızlıktan korkması, öğretmenlerinin tavırlarından, arkadaşlarının alaylarından saklanması şeklinde kendini gösterir.

Okul korkusu var olan çocuklarda uyku düzensizliği, iştahsızlık, alınganlık, sinirlilik, huzursuzluk, içe kapanıklık gibi belirtilerin yaşanacağını hatırlatan uzmanlar, ailenin müdahale etmediği takdirde sorunun büyüyeceğinin farkına varması gerektiğini kaydediyor.