Özellikle ülkemizde yaşı ilerlemiş, kilo problemi yaşayan kadınların daha fazla dar kanal hastalığına yakalandığını belirten uzmanlar, bu hastalığın tedavi edilmediği takdirde felç gibi geri dönüşü olmayan hasarlara sebebiyet verdiğini hatırlatıyor.

Halk tarafından bilinenin aksine dar kanal hastalığının, omurlar arasında bulunan disklerin, omurga eklemlerinin ve bağların yapısının zamanla bozulmasıyla meydana geldiğinin altını çizen uzmanlar, bel kireçlenmesi olarak da bilinen bu hastalıkta özellikle yürüme ile birlikte şikayetlerle başladığını paylaşıyor.

Bacak ve ayaklarda başlayan uyuşmalar, karıncalanmalar ve ağrı şikayetleri ile hastaların yolda dinlenmek zorunda bırakması ise dar kanal hastalığının en önemli belirtileri arasında bulunduğunu belirten uzmanlar, dar kanal hastalığının boyun, bel ve sırtta olmak üzere omurganın üç farklı yerinde görülebileceğini belirtiyor.

Dar kanal hastalığı omurganın yaşlanması sonucu meydana geldiğinden genellikle ileri yaşlarda görüldüğünü ve özellikle kilo fazlası olan kadınlarda sık rastlandığına dikkat çekerken, belde görülen hastalığın belirtilerinin genelde bel fıtığı ile karıştırılabileceğinin altını çiziyor.

Uzmanlar bacak ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve yanma hissi,ağrı ve güçsüzlük şikayetleri olan hastaların doktora başvurmaları gerektiğini vurguluyor.

Dar omurga kanalı rahatsızlığının, sessiz bir şekilde ilerleyerek ileri yaşlarda kendini gösterdiğini ve teşhisin doğru olarak konması gerektiğini dile getiren uzmanlar, hastalarda bulgulara göre cerrahi ya da cerrahi olmayan tedaviler uygulanır. Bu aşamayı şu şekilde özetleyebiliriz, hasta şikayetleri sonrasında doktora başvurur, muayene olur ve daha sonra radyolojik tetkikler yaptırılır. Eğer MR, tomografi ve röntgen sonuçları da klinik bulguları destekliyorsa hastaya dar kanal teşhisi konulduğunun altını çiziyor.