Özellikle ileriki yaşlarda obezitenin de üzerine eklenmesiyle birlikte her geçen gün daha fazla görülmeye başlanan bir hastalık haline gelen kireçlenmenin, kontrolsüz gerçekleştirilen spor sebebiyle de ortaya çıktığı üzerinde duran uzmanlar, artık 35 yaşın altında da bu hastalığın ortaya çıktığını kaydediyor.

Kesin bir tedavisinin henüz bulunmamış olmamasına rağmen, bilim insanlarının çalışmaları sürdürdüğünü kaydeden uzmanlar, egzersiz, ilaç, fizik tedavi, enjeksiyon ve ameliyat yöntemlerinin hastalarının yakınlarını hafifletmek adına uygulandığını da işaret ediyor.

Bütün bu yöntemlerin yanı sıra artık kök hücre tedavisiyle diz kireçlenmesinde umut vaat eden gelişmeler yaşanıyor. Kesin çözüm sunmamakla birlikte uzmanlar kök hücre tedavisi gibi biyolojik tedavilerin yakın bir gelecekte daha fazla kullanılacağını düşünüyor.

Uzmanlar dizdeki kireçlenmenin en temel belirtisi ağrı oluyor. Önce dize yüklenmeyle, merdiven inip çıkmayla, hareket etmekle belirginleşen ağrı giderek istirahatte de oluşmaya başlıyor.

Diz çevresinde şişlik, ses gelmesi, takılma, kilitlenme gibi yakınmalar da gelişebiliyor. Daha da ileri aşamalarda dizde eğrilme sorunu da ortaya çıkıyor. Oluşan bu tablo sonucunda hastalar her gün ağrı kesici ilaçlar kullanmak zorunda kalıyor, evden dışarıya çıkamaz hale gelebiliyor.

İlerleyen aşamada ameliyat gerekebiliyor

Dizdeki kireçlenmenin tek bir tedavisi yok. Tedavi kararı hastanın yaşı, ağrının şiddeti, günlük aktivitelerin etkilenme durumu, hastanın diğer hastalıkları ve sosyal durumu göz önüne alınarak veriliyor. Hastalığın başlangıç aşamasında diz çevresi kaslarını güçlendiren egzersizler, kilo verilmesi ve ağrı kesiciler yararlı ve yeterli olabiliyor