Küçük bir ağrının yanı sıra omuzlarımızın donma ile karşı karşıya da kalabileceğini hatırlatan uzmanlar, omuz ekleminin vücudumuzun hareket açıklığı en fazla olan eklem olduğunu işaret ediyor.

Günlük yaşantımızda hareketlerimizin pek çoğunu omuzlarımızın bu özelliği sayesinde gerçekleştirdiğimizi vurgulayan uzmanlar, donuk omuz hastalığının isminden de anlaşılabileceği gibi hayatı kısıtladığını paylaşıyor.

Toplumumuzun yaklaşık yüzde 2'sinde karşılaşılan ve en fazla 40 ile 70 yaş arasında gözlemlenen donuk omuz hastalığının, kadınlarda daha fazla meydana geldiğini de işaret eden uzmanlar, sık sık hastaların üşüttükleri için omuzlarının ağrıdığını düşünerek tedaviyi geciktirdiği üzerinde duruyor.

Donuk omuz hastalığına karşı en etkili savaş yönteminin düzenli egzersiz yapmaktan, kilo vermekten ve germe ile esneme hareketleri yapmaktan geçtiğini vurgulayan uzmanlar, donuk omuzun en önemli nedenlerinden birinin omuza alınan bir travma sonrasında uzun süreli sabit durmaktan geçtiğini kaydediyor.

Bu yüzden omuz hareketlerini korumak için travma sonrasında ortopedi hekiminizin izin verdiği en erken dönemde bir başkasının veya sağlam kolunuzun desteği ile uygun egzersizleri yaparak omuz hareket açıklığınızı korumaya dikkat etmeniz gerektiğini hatırlatan uzmanlar, kronik hastalıklarında bu hastalığı tetiklediğini belirtiyor.

Özellikle şeker hastalığı bulunan kişilerin donuk omuz ile 5 kat daha fazla karşılaşma riski olduğunu dile getiren uzmanlar, omuzun kendi içindeki hastalıklar da ikincil olarak donuk omuz gelişmesine neden olabileceği üzerinde duruyor.