YouTube, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki insan hakları ihlallerini gösteren çok sayıda videoyu silerek dikkatleri üzerine çekti. The Intercept'in haberine göre, platform, bu içeriklerin yanı sıra Filistinli insan hakları örgütlerine ait hesapları da kaldırdı. Bu durum, ABD hükümetinin, İsrail'in bölgede gerçekleştirdiği eylemleri örtbas etme çabalarıyla ilişkilendiriliyor.
Silinen İçerikler ve Hesaplar
Son iki ay içinde YouTube, Filistin ile ilgili yüzlerce video içeriğini ve bu içerikleri paylaşan hesapları hedef alarak sildi. Yaklaşık 2,5 milyar aktif kullanıcısı bulunan platform, özellikle Gazze'de İsrail'in soykırımından kurtulan anneler üzerine bir belgesel ve Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile'nin öldürülmesi gibi önemli konuları ele alan araştırmalara yer verdiği için bu videoları kaldırdı. Silinen videolar arasında, İsrail'in Batı Şeria'daki Filistinlilere ait evleri yıktığını gösteren görüntüler de bulunuyor.
Hesap Kapatma Süreci
YouTube'un, insan hakları ihlalleri konusunda çalışmalar yürüten Al-Haq, Al Mezan İnsan Hakları Merkezi ve Filistin İnsan Hakları Merkezi'nin (PCHR) hesaplarını kapatması, bu alandaki endişeleri artırıyor. Kapaklanan bu hesaplarda, sivil ölümler ve uluslararası hukuk ihlalleri gibi konuları belgeleyen birçok video yer alıyordu. 3 Ekim tarihinde Al-Haq'ın bir sözcüsü, YouTube'dan "içeriğin kurallarını ihlal ettiği" yönünde bir mesaj aldıklarını ve bunun hemen ardından hesaplarının kapatıldığını ifade etti.
Yetkililerin Tepkileri
Al-Haq sözcüsü, YouTube'un bir insan hakları örgütünün hesabını önceden uyarıda bulunmadan kapatmasını ciddi bir ilke ihlali olarak değerlendirdi. Bu durum, Filistin'deki hesap verebilirlik çalışmalarını engelleme ve Filistinlilerin sesini susturma çabası olarak yorumlandı. PCHR'nin uluslararası savunuculuk görevlisi Basel al-Sourani, YouTube'un hesap kapatma kararını eleştirerek, tüm çalışmalarının Filistin halkına karşı işlenen suçlarla ilgili gerçeklere dayalı raporlar sunmak olduğunu vurguladı.
Çeşitli Görüşler
Arap Dünyası için Şimdi Demokrasi Direktörü Sarah Leah Whitson, YouTube'un bu eylemini sansür olarak nitelendirerek, Filistinli insan hakları örgütlerinin paylaştığı bilgilerin keyfi bir biçimde sansürlenmesinin hayal kırıklığı yarattığını belirtti. New York merkezli Anayasal Haklar Merkezi'nden avukat Katherine Gallagher ise YouTube'un insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarına ilişkin kanıtları kamuoyunun gözünden uzak tutma çabasını eleştirerek, bu durumu skandal olarak tanımladı.
