Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı oldukları ve askeri casusluk faaliyetleri yürüttükleri iddialarıyla yürütülen ASSAN Group soruşturmasında önemli gelişmeler kaydedildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen bu soruşturmada, gözaltına alınan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) çalışanı ile emekli albay, adli işlemlerinin ardından İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Bu iki şüpheli, tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine çıkarıldı.
Olayın Gelişimi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, ASSAN Group'un sahibi Emin Öner ve genel müdürü Gürcan Okumuş'un FETÖ ile olan bağlantıları ve askeri casusluk faaliyetleri gerçekleştirdikleri tespit edilmişti. İki isim, 27 Ağustos tarihinde gözaltına alınmıştı. Aynı dönemde, ASSAN Group bünyesinde faaliyet gösteren 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atanmıştı. Bu gelişmeler, kamuoyunda geniş yankı bulurken, sürecin seyrini de etkileyen önemli adımlar olarak değerlendirilmektedir.
Şüphelilerin Durumu
Gözaltına alınan eski MKE çalışanı ve emekli albay, adli işlemlerinin tamamlanmasının ardından sağlık kontrolünden geçirilmiş ve İstanbul Adliyesi'ne sevk edilmiştir. Bu iki şüpheli, sulh ceza hakimliğine çıkarılarak tutuklama talebiyle yargı önüne çıkacak. Ayrıca, eski ASSAN Group çalışanı ise adli kontrol şartıyla hakimliğe çıkarılacak. Şüphelilerin hakimlikteki işlemleri kısa süre içerisinde başlayacaktır.
Önceki Gelişmeler
Öner ve Okumuş, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'askeri casusluk' suçlamalarıyla 31 Ağustos'ta tutuklanmıştı. Bu süreçte, şirketin faaliyetlerine yönelik yapılan soruşturmalar ve atanan kayyumlar, devletin güvenliği açısından kritik öneme sahip belgelerin korunması adına atılan adımlar olarak öne çıkmaktadır. Şirket yetkililerinin, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hileyle alma ve çalma gibi suçlamalarla karşı karşıya kalması, soruşturmanın ciddiyetini artırmaktadır.
ASSAN Group’a yönelik bu soruşturmalar, FETÖ ile bağlantılı olduğu öne sürülen şirketlerin denetim altına alınması ve askeri casusluk faaliyetlerinin önlenmesi amacıyla yürütülen daha geniş bir operasyonun bir parçası olarak görülmektedir. İlgili şüphelilerin durumu ve soruşturmanın seyrine ilişkin gelişmeler, kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir konu olmaya devam etmektedir.
