Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras hakkında, TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptıkları konuşmalar nedeniyle iki ayrı suçlamayla dava açıldı. Sanıklar, yargıya etki eden ve kamuoyunda güvensizlik oluşturan beyanlar vermekle suçlanıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 Şubat’ta düzenlenen TÜSİAD Genel Kurulu'nda yapılan konuşmalar üzerine TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda, her iki isim hakkında “zincirleme şekilde adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla dava açıldı.
Yargıya telkin ve yönlendirme iddiası
İddianamede, sanıkların kamuoyunun yakından takip ettiği birçok davaya dair, yargıyı yönlendirme amacı taşıyan ifadeler kullandığı belirtildi. Bu dosyalar arasında Bolu’daki yangın, 6 Şubat depremleri, Erzincan İliç’teki maden kazası, belediye başkanlarına yönelik soruşturmalar, kayyum atamaları, Gezi Parkı ve Ekrem İmamoğlu hakkındaki soruşturmalar yer aldı.
Savcılık, bu değerlendirmelerin toplumda hukuka olan güveni sarstığını, yargı görevi yapan kişi ve kurumlar üzerinde baskı oluşturduğunu ileri sürdü. İddianamede, sanıkların konumlarının bu etkiyi artırdığı vurgulandı.
Dezenformasyon suçu iddiası: İkinci dava yolda
Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras hakkında ayrıca “zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla da dava açıldı. Bu suçlamadan, her iki isim için 1 yıl 10 ay 15 günden 5 yıl 6 ay 15 güne kadar hapis cezası istendi. İddianame, İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Toplumsal güvene zarar verme vurgusu
Savcılık, sanıkların konuşmalarında yer alan ifadelerin dijital platformlar üzerinden yayılmasıyla kamuoyunda hızla algı oluşturduğunu belirtti. Bu söylemlerin “hukuki süreçlerde güven zedelenmesine” neden olduğu ve toplumun doğru bilgiye ulaşma hakkını zedelediği ifade edildi.
