İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,9694 %0,23
48,9069 %0,43
5.743,17 % 0,28
Ara

Gazze’de açlık silaha dönüştü

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir çocuğun açlıktan kıvrandığını düşünün. Karnı şişmiş, gözleri çökük, elinde böceklenmiş bir ekmek parçası… Yemek istemiyor, çünkü tadı berbat, ama yemek zorunda çünkü başka seçeneği yok. Bu, Gazze’deki yüz binlerce insanın her gün yaşadığı gerçek. Şimdi bir de düşünün ki, o tek dilim ekmeği bile bulamayacaklar. Çünkü yardım mutfakları birer birer kapanıyor.

Dünyanın gözü önünde, insanlık dışı bir abluka ile Gazze’de açlık krizi kasıtlı olarak derinleştiriliyor. World Central Kitchen gibi uluslararası yardım kuruluşları, İsrail’in engellemeleri ve malzeme yokluğu nedeniyle faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Bu demek oluyor ki, her gün 500 bin kişiye ulaşan sıcak yemek hizmeti artık yok. Kimi zaman bir kase çorba, bir parça ekmek, bir avuç pirinç pilavı… Hayatta kalmak için tek umut olan bu küçük yardımlar bile kesildi.

Piyasada un kalmadı. Kalanlar ise yenilemeyecek kadar kirli. "Unun içinde kurt, böcek, kum var ama mecburuz" diyen babalar, çocuklarını zehirli gıdalarla beslemek zorunda. Bir çuval unun fiyatı 500 dolara çıkmış durumda. Bu parayı nereden bulacaklar? Toprak mı yiyecekler?

BM, Gazze’deki 2 milyon insanın "yaygın açlık" tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar, hastalar… Hepsi ölümle burun buruna. Günde tek bir öğün yemek bulabilenler şanslı sayılıyor. Açlık o kadar vahim ki, insanlar BM depolarını yağmalıyor. Hamas, yağmacıları idam ederek kontrol sağlamaya çalışıyor. Açlık, insanları çaresizliğe, çaresizlik ise çılgınlığa sürüklüyor.

İsrail, yardımların Hamas’a ulaşacağını iddia ederek ablukayı sürdürüyor. Peki, Hamas’ın eline geçmesin diye binlerce masum insan açlığa mı mahkum edilmeli? Bu kolektif bir cezalandırma değil mi? Uluslararası toplum ise sadece "endişelerini" dile getirip geçiştiriyor. Yardım kamyonları sınırda bekliyor, insanlar açlıktan ölüyor. Dünya bu vahşete ne zaman "dur" diyecek?

Gazze’de her gün sessizce bir soykırım işleniyor. Bir bebek açlıktan ağlarken annesinin sütü yok. Bir baba, çocuklarını doyuramadığı için çıldırmanın eşiğinde. Bir dede, torununa ekmek bulamadığı için kendini suçluyor. Bunlar sadece rakamlar değil, gerçek insanlar. Onların çığlıklarını duymamak için insanlıktan çıkmak lazım.

Dünya, Bosna’da, Rwanda’da, Suriye’de yaşananlardan hiç mi ders almadı? Tarih, bu zulme sessiz kalanları asla affetmeyecek. Gazze’nin çığlığına kulak verin! Bu bir insanlık meselesidir. Susmak, suça ortak olmaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *