Obezite ile metabolik sendrom arasında bir ilişki bulunduğunu hatırlatan uzmanlar, kalp ve damar hastalıkları riskini arttıran sağlık sorunlarının bütününe metabolik sendrom adı verildiğini dile getiriyor. Erkeklerde 102 Cm, kadınlarda ise 88 cm bel çevresinin olmasının, şeker hastalığı veya insülin direnci olmasının, hipertansiyon, kandaki yağ seviyesi yüksekliği, iyi kolestrol seviyesinin düşüğü ve bu 5 bulgunun bir arada bulunmansın metabolik sendrom olarak tanımlandığını hatırlatan uzmanlar, bütün bu hastalıkların kan pıhtılaşması ve iltihabi durumları ortaya çıkardığını da belirtiyor.

Özellikle obez kişilerde metabolik sendorumun tüm bulgularının gözlemlendiğini ifade eden uzmanlar, kalp damar hastalıkları başta olmak üzere, felç riskini arttırdığına ve birçok hastalığa sebep olduğuna dikkat çekiyor. Bütün bu hastalıklara rağmen, yüzde 7 oranında kilo vermenin, metabolik sendromun birçok bulgusunu düzelttiğini kaydediyor.

Uzmanlar, insülin direncinin ve yüksek insülin düzeylerinin metabolik sendromun kalbi olduğunu dile getirirken, Diyabet riski vücut kitle indeksi (VKİ) 25- 29 olan (fazla kilolu/obez olmayan) kişilerde 3 kat artarken, vücut kitle indeksi 30` dan fazla olan (1. Dereceden obez) kişilerde, bu risk 20 kattan fazla olduğunu paylaşıyor.

Bu sebeple şeker ve obezitenin içiçe geçmiş, artık diyabezite olarak anılmaya başlanmış olduğunu kaydeden uzmanlar, diyabezite, yüksek tansiyon, metabolik sendrom, kalp damar hastalıkları, inme, böbrek yetmezliği, eklem rahatsızlıkları, safra kesesi problemleri, uyku apnesi, kanser gibi hastalıkları belirgin olarak artırdığını vurguluyor.