Özellikle alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmalarının altında obezitenin yattığının saptanmasının ardından bu konuyla ilgili mutlaka önlem alınması gerektiği konusunda uzmanlar hemfikir. İleri düzeyde obezite ve şeker hastalığı gibi yüksek risk grubunda bulunan hastaların alkolik olmamasına rağmen karaciğer yağlanmasıyla karşılaşma oranlarının yüzde 70 ile 90 arasında arttığını belirten uzmanlar, bu hastalığın ilerleyen dönemlerde siroza dönüştüğünü de kaydediyor. Dünya genelinde alkole bağlı olmadan karaciğer hastalığının görülme yüzdesinin 6 ile 35 arasında bulunduğunu dile getiren uzmanlar, bu hastaların yüzde 10 ile 15'lik bölümünde NASH bulunduğunu hatırlatıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde NASH hastalığının karaciğer hastalığının en yaygın nedenlerinden biri olduğunu ve karaciğer nakli uygulamalarının en fazla görüldüğü sebeplerden biri olduğunu vurgulayan uzmanlar, son 10 yıl içinde yapılan nakiller gözden geçirildiğinde NASH oranının yüzde 1.2'den 9.7'ye fırladığını savunuyor. Mayıs 2017'de Clinics in Liver Disease dergisinde yayımlanan ve Californiya Üniversitesi'nde yayınlanan makale bu konuyla ilgili önemli bilgileri gün yüzüne çıkardı. Özellikle obeziteye bağlı gelişen NASH'ın ilerleyen dönemlerde karaciğer nakli gerektiren hastalıkların başında yer alacağı işaret edilirken, araştırmada obezitenin karaciğer nakillerindeki başarı oranlarını azalttığı da dile getirildi. Bu nedenle karaciğer nakli gerçekleşmeden önce obezite ile ilişkili sağlık problemlerinin düzeltilmesi, sonrasında da nakil başarısının arttırılmasının hedeflendiği kaydediliyor. Obezite ve obeziye bağlı olarak gün yüzüne çıkan pek çok hastalığın gelecek yıllar için endişe verici bir boyut aldığının altını çizen uzmanlar, obezitenin her yıl artmasıyla birlikte karaciğer hastalarının nakil ihtiyacının da arttığı belirtiliyor. Bütün bu nedenler göz önüne alındığında obezite ameliyatlarının gelecekte daha da önem kazanacağı ve diğer hastalıkların yayılmasını önleyeceği düşünülüyor.