Son yıllarda özellikle öncül lezyonların genç yaşlarda gözlenmesine paralel olarak, rahim ağzı kanserinin de daha erken yaşlarda ortaya çıkmaya başladığını vurgulayan uzmanlar, jinekolojik kanserler arasında en fazla görülen ilk üç tür arasında yer bulan rahim ağzı kanseri erken evrede yakalandığında tedavi şansı yüzde 95'in üzerine çıkabildiğinin altını çiziyor.

Rahim ağzı kanserine neden olan virüsün HPV olduğunun teşhisiyle birlikte, HPV'ye karşı geliştirilen aşıya verilen değerin de arttığını savunan uzmanlar, günümüzde prekanseröz yani kansere dönüşebilecek lezyonları genç yaşlardan itibaren tespit edebilmek de mümkün olabildiğini savunuyor.

Eskiden sadece kanser aşamasında tanınan ve 40'lı yaşlardan sonra görülen rahim ağzı kanseri, 18, 20'li yaşlardan itibaren kansere dönüşebilecek hücreler olan prekanseröz lezyonlar olarak kendini gösteriyor.

Bu durumun altında yatan en önemli sebebin cinsel temasın başlangıç yaşının erken yaşlara çekilmesi olduğunu ve buna bağlı HPV'nin cinsiyetler arandaki geçişin hızlanması olduğunu kaydeden uzmanlar, diğer etkenin ise teknolojik gelişmeler sayesinde lezyonların erkenden tespit edilmesi olduğunu ifade kaydediyor.

Teknolojideki gelişmelerin gelecekte rahim ağzı kanserinin yeryüzünden silinmesine dahi neden olabileceğini işaret eden uzmanlar, HPV'lerin yaklaşık yüzde 70'i vücuda girdikten sonraki ilk bir yıl içerisinde, yüzde 91'i ise ikinci yılın sonunda o kişinin bağışıklık sistemi tarafından yok edildiğini savunuyor.