Genetik dökülmenin hemen ardından saç dökülmesini tetikleyen esas nedenler arasında yer alan deri veya iç hastalıklar karşısında mutlaka önlem alınması gerektiğini hatırlatmakta fayda var.

Deri kaynaklı dökülmelerin çoğu deriyi tutan hastalıkların saç derisini etkilemesiyle ortaya çıkar. Sedef hastalığı, egzamalar, akne, liken hastalığı, aşırı yağlanan deri, mantar hastalıkları gibi rahatsızlıklarda saç etkilenirse dökülme kaçınılmaz olabilir. Bu dökülmelerin tedavisi altta yatan deri hastalığının tedavisi ile mümkündür.

Besinsel nedenlere bağlı dökülmeler de sık rastlanan diğer bir faktördür. Sonuçta saç canlı bir organdır ve onun da beslenmesi kanlanması gerekir. Düzenli ve dengeli beslenmemek, uzun süreli açlıklar, tek tip beslenme ve karbonhidrat içeriği yüksek gıdalar tüketmek, sonuçta saçı etkileyip dökebilir. Tedavisi son derece pratiktir ve dengeli beslenmeye başlanması önemlidir.

Beslenme problemi olmamasına rağmen saç için gerekli olan vitamin ve minarellerin kanda eksik olması saçı döken diğer bir nedendir. Eğer B12, D vitamini, folik asit, biotin, çinko, demir gibi vitamin ve minarellerimiz düşükse saç beslenemez ve dökülür. Hatta demir düşüklüğü yokken bile demir takviyesi saç dökülmesini azaltır. Bu durumlarda eksiğin takviyesi mutlaka bir uzmana bavurularak giderilmelidir.

Eğer kişide hormonal problemler varsa, adet gecikmeleri ya da düzensizlikleri, tüylenme de artış, aşırı akne, kilo alımında hızlanma gibi sıkıntılar yaşıyorsa bu bulgulara saç dökülmesi eklenmişse bu kez hormonal saç dökülmesinden bahsedilebilir. Bu problemlerin kaynağının yine adetin 2. ya da 3. günü yaptırılacak kan tahliliyle belirlenmesi için dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır. Hormonal tedaviler bu tarz dökülmeler konusunda etkilidir.