Ülkemizde en fazla gözlemlenen ve ataklarla birlikte uzun süre devam eden sedef hastalığının farklı görünümlerle karşımıza çıkabileceğini hatırlatmakta fayda var.

En sık plak tipi yani Psoriasis vulgaris şeklinde kendini gösteren bu türde sağlam deriden keskin sınırla ayrılabilen, deriden kabarık kızarıkların üzerini kaplayan ve sedef veya gümüş renginde kepeklenmelerle kendini gösteren bir türdür.

Yapılan araştırmalar dünya genelinde 125 milyon sedef hastasının bulunduğunu ortaya koyuyor. Ülkemizde nüfusun yaklaşık yüzde 1'lik kısmında bu hastalık gözlemlenmektedir. Kadın ve erkekte eşit oranda gözlemlenen bu hastalık, özellikle 20-30 yaş döneminde ortaya çıkar.

Tam olarak kesin nedeni bilinmemekle birlikte sedef hastalığının bağışıklık sistemi, genetik ve çevresel etkenlerden tetiklendiği üzerinde duran uzmanlar, sedefin asla bulaşıcı bir hastalık olmadığının da altını çiziyor.

Uzmanlar sedef hastalığına yatkın bireylerin fiziksel travma, kaşıma, ovalama ve banyoda lifleme, enfeksiyonlar, stres, ilaçlar, sigara ve aşırı alkol tüketimi gibi konularda dikkatli olmasını öneriyor.

Sedefin Mikropla gelişen bir hastalık olmadığı için hastalığın başkasına bulaşmasının da mümkün olmadığını dile getiren uzmanlar, sedefin sadece bir deri hastalığı olmadığını hatırlatıyor.

Sedef hastalığının kalp, damar, obezite, iltihaplı bağırsak hastalıkları gibi hastalıkların gelişimini tetiklediğini vurgulayan uzmanlar, her 10 sedef hastasından 2'sinde eklem şikayetlerinin de bulunduğunun altını çiziyor.