2014 yılında Hong Kong'da gerçekleştirilen Merkezi İşgal Et isimli demokrasi eylemlerinin üç lideri hakkında hapis cezası kararı verildi. Yargılandıkları mahkeme tarafından yasadışı gösteriye katılmak ve toplumu gösterilere teşvik etmek gerekçesiyle suçlu bulunan muhalifler, 'şemsiye devrimi' olarak isimlendirilen protestolar nedeniyle farklı cezalara çarptırıldı. Protestoların öne çıkan isimlerinden Joshua Wong'a 6 ay, Nathan Law'a 8 ay ve Alex Chow'a 7 ay hapis cezası verilirken, konuyla ilgili olarak Joshua Wong çarpıcı açıklamalara imza attı. Bir arada olan insanların asla kaybetmeyeceğine inandığını dile getiren Joshua Wong, özgür seçim ve demokrasi için aynı cesaretle mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı. Çin'e bağlı Hong Kong özerk bölgesinde 2017'nin Mart ayında gerçekleştirilen seçimlerde yönetime gelen ismin Pekin tarafından belirlenen adaylardan seçilmiş olması halk arasında huzursuzluğa neden olmuş ve Hong Kong'da çok sayıda eylem gerçekleşmişti. Bölgenin yeni dönem Baş Yöneticiliği görevine Pekin hükümeti yanlısı aday Carrie Lam seçilmişti. Demokrasi yanlılarının ana talepleri arasında seçimlerin evrensel şartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi yatıyor. HONG KONG'DA POLİSİN BİBER GAZINDAN ŞEMSİYE İLE KORUNMAYA ÇALIŞTILAR Seçimlerin ardından öğrenci grupları tarafından alevlendirilen eylemler kısa sürede büyümüş ve halkın şemsiyeleriyle polisin biber gazından korunması sonrasında Hong Kong protestoların simgesi şemsiye olmuştu. İngiltere'nin eski kolonisi Hong Kong 1997'de Çin'e devredildi. Hong Kong'un İngiltere'den Çin'e devri için imzalanan ortak deklarasyonla bölge 2047 yılına kadar kendi idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı kazandı.