Sırrı Süreyya Önder’in Ardından: Sessiz Bir Veda
DEM Parti İstanbul Milletvekili, siyasetçi, şair ve sinemacı Sırrı Süreyya Önder, geçirdiği ağır kalp krizi sonrası tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Yoğun bakımda geçen 18 günlük yaşam mücadelesi, çoklu organ yetmezliği sonucu 3 Nisan 2025 tarihinde sona erdi.
Kalp Kriziyle Başlayan Zorlu Süreç
15 Nisan gecesi saat 22.41'de kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılan Önder’in durumu oldukça ciddiydi. Ambulansla getirildiği sırada kalbi durmuş olan Önder, sağlık ekiplerinin yoğun çabasıyla tekrar hayata döndürüldü. Yapılan kontrollerde kalp kriziyle birlikte aort damarının da yırtıldığı tespit edildi ve acil olarak ameliyata alındı.
Bentall operasyonu (aort kapağı ve çıkan aortun değişimi) ile tek damar by-pass ameliyatı uygulanan Önder’in durumu ağır olarak değerlendirildi. Ameliyat yaklaşık 12 saat sürdü ve sonrasında yoğun bakımda kalp destek cihazıyla (ECMO) hayati fonksiyonları desteklendi.
Doktorların Umutlu Bekleyişi
İlk ameliyatın ardından kalbi yeterince kasılmayan Önder için umutlu açıklamalar gelmeye başlamıştı. Üç gün sonra tekrar yapılan müdahalede sağ kalbin kasılmaya başladığı belirtilmişti. Doktorlar, bu gelişmenin olumlu bir işaret olduğunu dile getirirken, genel durumunun hâlâ kritik seviyede olduğunu vurgulamışlardı.
Ancak bu geçici iyileşme uzun sürmedi. Yoğun bakım sürecinin 13. gününde, Önder’in nörolojik durumunda bozulma meydana geldi. Reflekslerinin zayıfladığı ve bilincinin kapalı olduğu ifade edildi. Durumu giderek ağırlaşan Önder, 18. günde çoklu organ yetmezliğine girerek hayata veda etti.
Hastaneden Resmi Açıklama Geldi
Hastaneden yapılan açıklamada, Önder’in bilinci kapalı olarak ve kalp-akciğer masajı eşliğinde hastaneye getirildiği, sonrasında yapılan acil ameliyatlarla yaşatılmaya çalışıldığı belirtildi. Ameliyat sonrası kalp desteği sağlansa da nörolojik olarak iyileşme sağlanamadığı, en sonunda çoklu organ yetmezliğine girerek hayatını kaybettiği bildirildi.
Siyasi Ve Kültürel Kimliğiyle İz Bıraktı
Sırrı Süreyya Önder sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda edebiyat ve sinema dünyasında da önemli bir figürdü. “Beynelmilel” filmiyle tanınan Önder, siyaset sahnesinde olduğu kadar sanatta da eleştirel ve toplumsal duyarlılığı yüksek eserlerle yer aldı. Türkiye’deki Kürt sorunu, ifade özgürlüğü ve demokrasi konularında cesur çıkışlarıyla dikkat çeken Önder, Meclis’teki farklı üslubu ve mizahi yaklaşımıyla da hafızalarda yer etti.
Toplumda Derin Bir Üzüntü Yarattı
Önder’in vefatı, başta ailesi olmak üzere siyasi dostları, seçmenleri ve kültürel çevrede büyük üzüntüye yol açtı. Taziye mesajları hem DEM Parti’den hem de farklı siyasi partilerden geldi. Pek çok kişi sosyal medyada Önder’e duydukları saygı ve sevgiyi dile getirerek, onun hem siyasal hem de insani yönünü andı.
Ardında çok yönlü bir miras bırakan Önder, hem sanatçı hem siyasetçi hem de bir halk adamı olarak anılmaya devam edecek. Türkiye, onu çok yönlü kişiliği, esprili dili ve mücadeleci duruşuyla hatırlayacak.