Yapay zeka, günümüzde birçok sektörde köklü değişiklikler ve yenilikler getiren bir teknolojik gelişim olarak öne çıkıyor. Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat, bu alanda düzenlenen bir konferansta önemli isimlerden Prof. Dr. Levent Eraslan ve Zafer Küçükşabanoğlu’nun görüşlerini aktararak, yapay zekanın sunduğu fırsatların yanı sıra taşıdığı riskleri de gündeme getirdi. Konferansta, Türkiye’nin yapay zeka alanındaki yeri ve gelecekteki etkileri üzerine dikkat çekici tartışmalar gerçekleştirildi.
Konferansın İçeriği ve Katılımcılar
Yapay zeka üzerine düzenlenen konferansta Prof. Dr. Levent Eraslan ve Yapay Zeka Politikaları Derneği Kurucu Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, yapay zekanın gazetecilik, eğitim ve politika gibi farklı alanlarda nasıl kullanılabileceğine dair derinlemesine analizler sundular. Konuşmaların ardından izleyicilerden gelen sorular, katılımcıların aklındaki belirsizlikleri ortaya koydu. Salondaki kalabalık, iki konuşmacının etrafını sarmış, yapay zekanın potansiyeli ve riskleri üzerine daha fazla bilgi edinme arzusunu açıkça göstermişti.
Fırsatlar ve Riskler
Prof. Dr. Eraslan, yapay zekanın birçok alanda sağladığı kolaylıkları örneklerle açıkladı. Öğrencilerin ödevlerini yapay zeka ile tamamlayabileceği, gazetecilerin ise haber yazımında bu teknolojiden yararlanabileceği gibi yenilikler, yapay zekanın sunduğu avantajlar arasında yer alıyor. Ancak Eraslan, yapay zekanın bir risk unsuru da taşıdığını vurgulayarak, bu teknolojinin doğru kullanılmadığında ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti. Salondaki katılımcılar, bu çelişkili durumu sorgularken, Eraslan’ın yanıtı, "Hem fırsat hem de risk" oldu.
Dünya Genelinde Yapay Zeka Eğitim Uygulamaları
Konferansta, yapay zeka alanındaki global gelişmelere de değinildi. Singapur'da 40 yaş üstü çalışanlara ücretsiz yapay zeka eğitimi verilmesi, Fransa'da bir Yapay Zeka ve Dijitalleşme Bakanı'nın atanması ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde dünyanın ilk yapay zeka üniversitesinin kurulması gibi örnekler, katılımcılara ilham verdi. Ancak izleyicilerin çoğu bu bilgileri daha önce duymamıştı, bu da Türkiye'nin yapay zeka konusundaki bilgi eksikliğini gözler önüne serdi.
Türkiye'nin Yapay Zeka Alanındaki Yeri
Zafer Küçükşabanoğlu, Türkiye’nin yapay zeka alanındaki durumunu değerlendirirken, toplumun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Yapay zeka, dünya genelinde önemli bir rekabet unsuru haline gelirken, Türkiye’nin bu alandaki sıralamasının geride kalması kaygı verici. Konferans sonrası yapılan anketler sonucu, Türkiye’nin yapay zeka alanında dünya genelinde 188 ülke arasında 53. ve 174 ülke arasında 50. sırada yer aldığı ortaya çıktı. Bu durum, Türkiye’nin yapay zeka konusundaki farkındalığını artırması gerektiğini gösteriyor.
Etik ve Vicdan Üzerine Tartışmalar
Konferansta, yapay zekanın etik boyutu da ele alındı. Prof. Dr. Eraslan, yapay zeka gazeteciliğinin yalnızca teknolojik bir gelişim olmadığını, aynı zamanda medya etiği ve haberin güvenilirliği açısından ciddi bir sınav olduğunu belirtti. Gazeteciliğin vicdanı ve insan unsuru, yapay zekanın gücü karşısında öne çıkarken, etik bir denetim mekanizmasının gerekliliği vurgulandı.
Sonuç olarak, yapay zeka, hem fırsatlar sunan hem de önemli riskler barındıran bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Konferans, izleyicilerin yapay zeka konusundaki bilgi düzeyinin arttığını ve bu alandaki gelişmeleri takip etme gerekliliğini ortaya koydu. Türkiye’nin yapay zeka alanında dünya çapında daha rekabetçi bir konuma ulaşabilmesi için, toplumsal farkındalığın artırılması ve stratejik adımlar atılması elzem görünüyor.