24 Saat Haber
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8188 %0.03
50,2707 %0.22
6.072,52 % 1,68
Ara
Medya24 Yaşam Travmalar zamanla bedenin kimyasal dengesini etkileyebilir

Travmalar zamanla bedenin kimyasal dengesini etkileyebilir

Okunma Süresi: 2 dk

Travmalar zamanla bedenin kimyasal dengesini etkileyebilir

Psikolojik travmalar sadece zihinsel değil, aynı zamanda fiziksel düzeyde de izler bırakabilir. Yaşanan duygusal şoklar, bastırılmış acılar veya uzun süreli stres durumları, vücudun çeşitli bölgelerinde fiziksel belirtilerle kendini gösterebilir. Bilimsel araştırmalar, bedenin de bir hafızası olduğunu ve bu hafızanın travmaları saklayabileceğini ortaya koyuyor. Bu durum özellikle açıklanamayan ağrılar, kas gerginlikleri ve kronik yorgunluk gibi şikâyetlerde dikkat çekiyor.

Beden geçmişteki duyguları kayıt altında tutabilir

Zihin yaşanan olayları unutsa bile beden hatırlamaya devam edebilir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmalar, bedenin koruma refleksiyle çeşitli kas gruplarında gerginlik oluşturabilir. Bu gerginlikler zamanla kronikleşebilir ve kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Bastırılmış duyguların vücutta fiziksel belirtilerle ortaya çıkması, beden-zihin bağlantısının en güçlü örneklerinden biridir.

Sinir sistemi travmalara karşı alarmda kalabilir

Travmatik olaylar, sinir sistemini uzun süreli bir “savaş ya da kaç” durumuna sokabilir. Bu da kalp atışlarının hızlanması, sindirim sorunları, uyku düzensizlikleri ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi fiziksel sonuçlar doğurabilir. Bu durumda birey, görünürde bir tehdit olmasa bile sürekli tetikte hisseder. Bu kronik uyarılmışlık hali, fiziksel ve ruhsal tükenmeye neden olabilir.

Duygusal yük beden diline yansıyabilir

Travma geçirmiş bireylerde vücut duruşu, yürüyüş şekli ya da yüz ifadesi gibi detaylarda belirgin farklılıklar görülebilir. Örneğin omuzların sürekli düşük olması, kendini koruma refleksiyle gelişen bir duruş olabilir. Bu farkında olunmayan beden dili, iç dünyadaki duygusal yükü dışarıya taşır.

Terapi sürecinde bedenin de dahil olması gerekir

Travmalarla çalışırken yalnızca zihinsel değil, bedensel süreçleri de içeren yaklaşımlar daha etkili olur. Somatik terapi, nefes çalışmaları, yoga ve farkındalık temelli hareket uygulamaları, bedenin tuttuğu travmatik yükü serbest bırakmada önemli rol oynar. Bu yöntemler, kişinin hem ruhsal hem fiziksel düzeyde iyileşmesini destekler.

Travmalar görünmez olsa da etkileri gerçek olabilir

Travmatik deneyimler dışarıdan görülmese de vücutta çeşitli şekillerde yankı bulabilir. Yorgunluk, halsizlik, sık sık hastalanma, mide sorunları ya da kronik kas ağrıları gibi belirtiler, bazen psikolojik bir yükün fiziksel yansıması olabilir. Bu yüzden bedenin verdiği sinyalleri ciddiye almak ve duygusal iyileşmeyle birlikte fiziksel rahatlamayı da hedeflemek gerekir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *