Myanmar, Rakipleri Engellenen Ordu Destekli Partiyle Seçime Gidiyor

Myanmar'da 2021 yılındaki askeri darbenin ardından yaşanan siyasi gerginlikler ve ordu ile isyancılar arasındaki çatışmaların gölgesinde, 28 Aralık'ta başlayacak genel seçimler için hazırlıklar sürüyor. Seçim, 25 Ocak'a kadar devam edecek ve bu süreçte, ordu destekli Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP) en fazla sayıda adayla yarışacak. Ancak, mevcut koşullar altında birçok seçmen, seçimlere katılma fırsatını bulamayacak.

Seçim Süreci ve Katılım Sorunları

Myanmar'da gerçekleştirilecek genel seçimler, 330 seçim bölgesinde yapılacak. Alt Meclis (Pyithu Hluttaw) için 330, Üst Meclis (Amyotha Hluttaw) için ise her eyaletin 12 koltukla temsil edileceği belirtiliyor. Ancak, Birlik Seçim Komisyonu (UEC) tarafından henüz açıklanmayan kayıtlı seçmen sayısına göre, 65 seçim bölgesinde sandık kurulmayacak. Bu durum, birçok vatandaşın oy kullanma hakkından mahrum kalmasına neden olacak.

Seçimlerde 57 siyasi parti yer alacak olsa da, yalnızca 6 parti tüm seçim bölgelerinde aday gösterebiliyor. Bu da, ordunun desteklediği USDP'nin birçok bölgede rakipsiz olarak yarışmasına neden oluyor. UEC'nin verilerine göre, 31 bölgedeki tek partili adaylıklar, bu alanlarda oy verme işlemi gerçekleştirilmeden otomatik olarak seçilmiş sayılacak.

Katılımın Düşüklüğü ve Güven Sorunları

Ülkenin eski lideri Aung San Suu Çii'nin Ulusal Demokrasi Birliği Partisi (NLD) gibi birçok muhalefet partisi, ya feshedildi ya da seçimlere katılmama kararı aldı. Asya Özgür Seçimler Ağı'nın (ANFREL) verilerine göre, 2020 genel seçimlerinde yarışan partilerin yüzde 57'sinin artık siyasi faaliyet göstermediği tespit edildi. Bu, mevcut seçimlerin güvenilirliği konusunda ciddi bir soru işareti oluşturuyor.

Uzman Görüşleri ve Seçim Yasası Üzerine Eleştiriler

Uzmanlar, askeri yönetimin seçim konusundaki tutumunun ve birçok siyasi partinin katılımının kısıtlanmasının, bu seçimlerin siyasi gerilimi çözme potansiyelini büyük ölçüde azalttığına dikkat çekiyor. FORSEA'nın kurucu ortağı Maung Zarni, 60'tan fazla seçim bölgesinin askeri yönetimin kontrolü altında olmadığını belirterek, bu durumun genel seçimlerin düzenlenmesini etkileyen önemli bir faktör olduğunu ifade etti. Seçimlerin, mevcut çatışmaları sona erdirmesi beklenmiyor.

Arakan Rohingya Ulusal Konseyi (ARNC) Eş Başkanı Nay San Lwin, çoğu partinin askeri yönetim tarafından desteklendiğini vurgulayarak, seçim yasasının ciddi bir tehlike oluşturduğunu belirtti. Seçime karşı çıkanların 3 ila 10 yıl hapis cezasına çarptırılabileceği uyarısında bulundu. Lwin, ayrıca UEC'nin üyelerinin askeri yönetim tarafından atanmasının, seçimlerin adil ve özgür bir şekilde gerçekleştirilmesini engellediğini savundu.

Myanmar'daki Askeri Darbe ve Sonrası

Myanmar ordusu, 2020 yılındaki genel seçimlerde hile yapıldığı iddiaları sonrası 1 Şubat 2021'de yönetimi ele geçirmişti. Darbenin ardından Aung San Suu Çii ve birçok üst düzey yetkili gözaltına alındı. Bu süreçte ilan edilen olağanüstü hal, ülke genelinde kanlı protestolar ve silahlı direnişlere yol açtı. 2021'den bu yana yaklaşık 6 bin kişinin ölümüne ve 3 milyon kişinin yerinden edilmesine neden olan bu olaylar, Myanmar'daki siyasi durumu daha da karmaşık hale getirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporuna göre, darbeden sonra 27 binden fazla kişi askeri yönetim tarafından gözaltına alındı ve bu kişiler arasında kadınlar ve çocuklar da bulunuyor.

İLGİLİ HABERLER