İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi, sosyal medya üzerinden yaptığı bir anket nedeniyle "Suç işlemeye alenen tahrik" suçlamasıyla tutuklanan akademisyen Emrah Gülsunar hakkında tahliye kararı verdi. Bu karar, hem akademik çevrelerde hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Olayın Gelişimi
Emrah Gülsunar, 11 Ekim tarihinde sosyal medya platformunda "Diktatöryal bir yönetimi devirebilmek için dışarıdan yardım istemek. - Meşrudur-Değildir" başlıklı bir anket paylaşımında bulundu. Bu paylaşım, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "suç işlemeye alenen tahrik" olarak değerlendirilerek, Gülsunar’ın tutuklanmasına yol açtı. Hukuki süreç, akademisyenin tutuklanmasıyla birlikte hız kazandı.
Mahkeme Süreci
Bugün gerçekleştirilen duruşmada, Gülsunar’ın avukatları savunmalarını sunarak, müvekkillerinin tahliye edilmesi talebinde bulundular. Savcılık ise Gülsunar’ın tutukluluğunun devamını istedi. Ancak mahkeme, avukatların sunduğu delilleri değerlendirerek tahliye kararı verdi. Bu karar, akademik özgürlükler ve ifade özgürlüğü üzerine tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Kamuoyunda Yansımalar
Gülsunar’ın tahliyesi, sosyal medya ve akademik çevrelerde büyük bir ilgiyle karşılandı. Birçok kişi, akademisyenin ifade özgürlüğü çerçevesinde yargılanmasını desteklerken, bazı kesimler de tutuklama sürecini eleştirdi. Bu durum, Türkiye’deki akademik ve sosyal tartışmaların dinamiklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Mahkeme kararının gerekçesi ve Gülsunar’ın gelecekteki duruşmaları hakkında daha fazla ayrıntı beklenirken, bu olayın Türkiye’deki akademik özgürlükler üzerindeki etkileri merakla izleniyor.