Her geçen gün daha fazla kişiyi tehdit eden ve dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık karşılaşılan hastalıkların başına adını yazdıran obezite konusunda uyaran uzmanlar, bundan 3-4 yıl öncesine dek 20-30 yaş üzerindeki kişilerde gözlemlenen bu hastalığın yaş sınırın 8'e kadar indiğini dile getiriyor.

Annenin hamilelik döneminde başlayan beslenme sorunlarının bu durumu tetiklediğini paylaşan uzmanlar, kültürel olarak hamilelere yapılan yemek yeme baskısı obeziteyi arttırdığını dile getiriyor.

TÜİK verilerine ülkemizdeki kadınların yüzde 23,9'unun obez, yüzde 30,1'inin ise obez öncesi olduğu saptarken, erkeklerin ise 15,2'inde obezite görüldüğünü, yüzde 38,6'sının ise obezite sınırında olduğunu gösteriyor.

Obezitenin erkeklerden daha çok kadınlarda saptandığını onaylayan bu veriler önemli bir noktaya da işaret ediyor: Çoğunlukla obezitenin gebe kadınları tehdit ediyor.

Obezite hastalığının ortaya çıkışı kadar obeziteye bağlı olarak gelişen şeker azlalığının hem anne hem de bebek için büyük risk taşıdığını kaydeden uzmanlar, bu yüzden hamilelik döneminde mutlaka kadın doğum uzmanları ve diyetisyenlerle ortak çalışma yürütülmesini tavsiye ediyor.

Uzmanlar yemeyi ve yedirmeyi seven Türk halkının bu konuda her zaman ısrarcı olduğunu hatırlatırken, özellikle konu gebeler ise bu durumun daha da fazlalaştığını işaret ediyor. Hamilelik döneminde anne adaylarının her ay 1 kilo almasının önerildiği üzerinde duran uzmanlar, gebelik döneminde 30 kilo alan annelerin olduğunu ve 1,5 kg olarak doğduğunu paylaşıyor. Söz konusu kiloyu annenin tek başına aldığının gözlemlendiğini belirten uzmanlar, şekerin çok yüksek çıkması tabi ki hem anne hem de bebek içinde çok sağlıksız olduğunu hatırlatıyor.