AIDS'in bağışıklık sisteminde yetmezlik ile sonlanan bulaşıcı ve ölümcül olabilen bir hastalık olduğunu hatırlatan uzmanlar, HIV virüsünün vücuda girdiği andan itibaren kişinin bağışıklık sistemini zaman içerisinde çökerttiğini, bakteri, virüs ve mantar gibi çeşitli mikroorganizmalar ile ciddi hastalık belirtileri ve yine bu virüsle ilişkili kanserler ortaya çıkardığını vurguluyor.

Bugün için, DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü)/UNAIDS (Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı) verilerine göre büyük çoğunluğu Afrika' da olmak üzere dünya genelinde yaklaşık olarak 37 milyon kişinin HIV virüsü ile mücadele ettiği saptanmış durumda. 2016 da 1milyon 800 bin yeni vaka tanımlanmıştır.

2000'li yılların verileriyle kıyaslandığında AIDS'te en önemli artışın Doğu Akdeniz Bölgesi ülkeleri ile Türkiye'nin de içinde bulunduğu Avrupa'da yaşandığını hatırlatan uzmanlar, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı istatistiksel verilerine göre 1985 yılından 31 Aralık 2016 tarihine kadar bildirimi yapıldığını ve doğrulanmış 14.695 AIDS/HIV hastası tespit edildiğini dile getiriyor.

Ülkemizde her geçen yıl artış eğilimi gösteren AIDS'te, geçtiğimiz yıl 2573 yeni olgu tanımlandığını da belirtmekte fayda var.

Uzmanlar, HIV virüsünde çok eşlilik, sık eş değiştirme, korunmasız ve riskli cinsel temas dünyada ve ülkemizde en önemli bulaş yolu olduğu üzerinde dururken, HIV virüsünden korunmada en önemli yol cinsel ilişki esnasında kondom kullanımı ve tek eşlilikten geçtiğini ifade ediyor.