Yapay Zekâ ve Telif Hakları Sorunu
Son zamanlarda yapay zekâyı hemen hemen her konuda ve her durumda kullanmaya başladık. Yapay zekânın kullanımı o kadar arttı ki insanlar, çalışma alanları ne olursa olsun, yapay zekâdan yararlanma yollarına başvurmaktadır. Akademik çalışmalar ve düzenlemeler de dâhil olmak üzere, insanlar çalışmalarını yapay zekâya yüklemekte ve bu yüklemeler sonucunda dil bilgisi, İngilizce düzeltmeleri veya akademik düzenlemeler gibi taleplerde bulunmaktadır.
Ancak burada ciddi bir sorun ortaya çıkmaktadır. Yapay zekâya yüklenen ve kullanıcıların kendi emekleriyle oluşturduğu verilerin, yapay zekâ tarafından başka kullanıcılara sunulması durumunda telif hakları nasıl korunacaktır? Başka kullanıcıların yapay zekâya yönelttiği sorulara cevap olarak, daha önce telif hakları alınarak veya izin alınmadan yüklenmiş bilgiler sunulabilmektedir. Bu durum, açıkça bir telif hakkı sorunu doğurmaktadır.
Bu sorun yalnızca hukuki bir problem değil, aynı zamanda bilimsel çalışmaları yapan kişilerin motivasyonunu ve hedeflerini de olumsuz etkileyebilecek boyuttadır. Dolayısıyla, "Yapay zekâ konusunda telif hakları nasıl korunmalıdır?" sorusu, hukukçular ve ilgili tüm taraflar tarafından ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur.
Çözüm için, yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi aşamasında, yüklenen bilgilerin telif haklarıyla ilgili net kriterlerin belirlenmesi gerekmektedir. Yapay zekâya yüklenen verilerin, sahibinden izin alınmadan başka kullanıcılara aktarılmasını engelleyen yasal düzenlemelerin oluşturulması şarttır. Bu bağlamda hem ulusal hem de uluslararası hukukta telif hakkı yasalarının güncellenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Hatta bu düzenlemelerin anayasal düzeyde ele alınması da artık ihtiyaç hâline gelmiştir.
Eğer bu düzenlemeler yapılmazsa, tarih boyunca uygarlıklara yön vermiş olan düşünürler, filozoflar ve aydınlar gibi günümüzde yeni aydınlar yetişemeyecektir. Düşünen ve üreten insanların katkıları olmadan yapay zekâ da yeni ve değerli bir şey üretemeyecektir. Bu nedenle, düşünen ve üreten insanların haklarını koruyan altyapıların mutlaka oluşturulması gerekmektedir.
