24 Saat Haber
İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,4577 %0.02
49,4100 %0.35
5.665,34 % -0,30
Ara

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasinin Önemi ve Sonuçları

YAYINLAMA:

Yaklaşık yarım yüzyıldır Türkiye’yi etkileyen terör olgusu, gelinen noktada hem ulusal hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde önemli sonuçlar doğuracak şekilde ilerliyor. Türkiye, PKK, KCK ve diğer uzantıları tarafından yapılan tek taraflı irade açıklamaları; mevcut örgüt yapılanmalarını feshetme kararı ve sürecin başlatılmasıyla dikkat çekiyor. Bu süreçte, örgütün kurucusu Abdullah Öcalan ve Güneydoğu milletvekillerinden oluşan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu tarafından yapılan görüşmeler, beklentiler ve talepler doğrultusunda alınacak kararlar kritik öneme sahip.

Süreç, öncelikle örgütün silah bırakması ve kendini feshetmesi adımlarını içeriyor. Bunun Türkiye açısından, bölgesel ve uluslararası hukuk açısından önemli sonuçları olacağı unutulmamalıdır.

Türkiye açısından bu süreç, insani, ekonomik ve savunma alanlarında büyük kazanımlar sağlayabilir. Bölgesel açıdan ise örgütün etkin olduğu Suriye, İran ve Irak’ta siyaset, askeri yapı ve derin devlet iş birlikleri süreç içerisinde daha görünür hâle gelecektir. Uluslararası ilişkiler açısından da Almanya, Fransa, İsrail, Hollanda ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerle olan iş birlikleri ve etkileşimler, BM, NATO ve Avrupa Birliği çerçevesinde devam etmektedir.

Bu ülkelerin örgüte veya örtülü kuruluşlarına sağladığı destekler ve süreçteki rolleri, komisyon çalışmalarında net bir şekilde ortaya konulmalıdır. Bu çerçevede, uluslararası hukuk ve adalet mekanizmaları devreye girmeli; BM’nin saldırmazlık ve dostane iş birliği ilkeleri ışığında süreç takip edilmelidir.

Özellikle terör nedeniyle kaybedilen ekonomik değerler ve hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerinin hukuki haklarının korunması kritik öneme sahiptir. Bu hakların, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu veya oluşturulacak yeni komisyon tarafından titizlikle takip edilmesi gerekir. Böylece Türkiye’de ve bölge ülkelerinde benzer yapılanmaların tekrar ortaya çıkması önlenebilir.

Yaşasın terörsüz Türkiye!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *