Özellikle etten sonra en etkili bitkisel protein kaynaklarından olan mercimek, nohut, kuru fasulye, barbunya, bezelye, börülce ve baklanın lif yapımında da önemli etkisi olduğunu ifade etmekte fayda var.

İçeriğinde demir, çinko,magnezyum mineralleri, B12 ile E vitamini, tiamin, riboflavin, niasin, folik asit bulunduran kuru baklagillerin, vücudumuzu hastalıklara karşı zırh gibi koruduğunu savunan uzmanlar, bu besinlerin kış aylarında daha büyük önem kazandığı üzerinde duruyor.

Kuru baklagillerin haftada en az iki defa yenilmesi gerektiğini kaydeden uzmanlar, C vitamininden zengin bol maydanozlu, biberli, marullu, domatesli ve limonlu salatayla tüketilmesini gerektiğinin de altını çiziyor.

C vitamini sayesinde kuru baklagillerin demir emilimi daha da artığını ifade eden uzmanlar,

özellikle kış aylarında hastalıklara karşı direnç gösterebilmek için bağışıklık sisteminin desteklenmesi çok önem taşıdığını kaydediyor. Kuru baklagiller içeriğinde bulunan demir, magnezyum ile potasyum mineralleri ve antioksidan özellikteki E vitamini sayesinde vücut direncini güçlendirdiğini vurgulamakta fayda var.

Kötü kolesterolü yani LDL'yi düşüren iyi kolesterolü yükselten kuru baklagillerin, glisemik indeksi (kan şekerini yükseltme değeri) düşük besinler oldukları için sindirim sistemi tarafından daha yavaş yıkılıyor. Çünkü içeriklerindeki lif mideyi geç terk ediyor ve bağırsakların glikoz emilim hızını düşürüyor. Bu sayede de kan şekeri hızla yükselmiyor.