İspanya hükümetinin Türkiye'den 45 adet HÜRJET eğitim ve hafif taarruz uçağı satın alımını onaylaması, Yunan basınında geniş yankı buldu. 3,12 milyar euro değerindeki anlaşma, Türkiye'nin uluslararası savunma pazarındaki konumunu güçlendirirken, komşu Yunanistan'da da kaygıların artmasına neden oldu.
Türkiye'nin HÜRJET Başarısı
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından geliştirilen HÜRJET, Türkiye'nin ilk milli jet eğitim ve hafif taarruz uçağı olarak öne çıkıyor. İspanya'nın bu uçakları envanterine katması, Türkiye'nin savunma sanayisinde önemli bir aşama kaydettiğini gösteriyor. Yunan gazeteleri, bu gelişmeyi Türkiye'nin Avrupa savunma pazarındaki etkisini artıran bir adım olarak değerlendiriyor.
Yunanistan'daki Tepkiler
Yunan medyasında, anlaşmanın ardından endişeli yorumlar dikkat çekti. Kathimerini gazetesi, anlaşmayı "Türk havacılık sektörü için önemli bir dönüm noktası" olarak tanımlarken, Türkiye'nin Avrupa savunma pazarına girişini vurguladı. Banking News ise, "Türkiye zırhlanıyor" ifadesiyle gelişmenin Yunanistan için oluşturduğu tehdit algısını dile getirdi.
Anlaşmanın Kapsamı ve Önemi
HÜRJET anlaşması, yalnızca uçakları değil, simülatörleri, eğitim merkezlerini ve teknik destek programlarını da kapsamaktadır. Bu durum, Türkiye'nin NATO standartlarına uygun savaş pilotu eğitimine geçişini destekleyecek ve operasyonel hazırlığını artıracaktır. SL Press, bu durumu "İspanya'nın Türk savunma sanayisine duyduğu güvenin somut bir göstergesi" olarak yorumlamaktadır.
Türkiye-İspanya İlişkileri ve Gelecek Beklentileri
Europost'un haberine göre, İspanya'nın HÜRJET alımı, son yılların en büyük havacılık yatırımı olarak nitelendiriliyor. Türkiye-İspanya işbirliği, savunma alanında yeni bir dönemin kapılarını aralarken, Ethnos gazetesi de anlaşmanın Türkiye'nin Avrupa ile savunma ilişkilerinde stratejik bir sıçrama tahtası olduğunu belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin kısa süre önce İngiltere ile imzaladığı Eurofighter Typhoon anlaşması, bu sürecin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Bütün bu gelişmeler ışığında, Türkiye'nin savunma sanayisindeki ilerlemeleri ve uluslararası işbirlikleri, bölgedeki güç dengelerini etkilemeye devam edecektir. Atina'nın bu durum karşısında nasıl bir strateji geliştireceği merakla beklenmektedir.
 
                                             
                                                 
       
     
                       
                       
               
               
               
               
              