Özellikle sık sık idrara çıkma, aşırı susama, yorgunluk, ani kilo kaybı, acıkma hissi, nefes kokusu ve yaraların geç iyileşmesi gibi belirtilerin diyabeti işaret ettiğini kaydeden uzmanlar, diyabetin önüne geçilmezse zaman içinde farklı hastalıkları da tetiklediğini hatıratıyor.

Pankreastan salgılanan insülin hormonun yetersizliği veya etkinliğinin azalması sonucunda kandaki şeker miktarının artması ile ortaya çıkan diyabetten korunmak için diyetisyenlere büyük görev düştüğünü belirten uzmanlar, yapılan bilimsel çalışmalarda toplumdaki tip 2 diyabet yaygınlığının 1998'de yüzde 7,2 iken 2013 yılında yüzde 13,7'ye ulaştığını hatırlatıyor.

2013 itibariyle dünyada tip 2 diyabet hastası sayısının 382 milyon olduğunu bu sayının 2035'te 600 milyona kadar çıkacağının tahmin edildiğini kaydeden uzmanlar, iyi beslenmenin diyabet riskini azalttığı üzerinde duruyor.

TİP 1 VE TİP 2 DİYABET NEDİR?

Tip 1 diyabet: Vücut çok az insülin yapar veya hiç insülin yapmaz. Özellikle çocukluk ve gençlik yıllarında görülmektedir. Dışarıdan insülin tedavisi uygulanır.

Tip 2 diyabet: Vücut insülin üretir fakat yeterli seviyede kullanılamaz. Çoğunlukla yetişkinlikte görülür. İnsülin, beslenme tedavisi veya oral ilaç alımıyla kontrol altına alınabilir. Diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlamak için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması önemlidir.

DİYABETİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR NELERDİR?

Kan şekerinin yüksek olması birçok sağlık sorununu da beraberinde getirebiliyor. Nefropati (böbreklerin hasar görmesi), nöropati (sinirlerin hasar görmesi), retinopati (gözlerin hasar görmesi) ve diyabetik ayak gibi sağlık sorunları, diyabet kontrol altına alınmazsa kaçınılmaz olmaya başlıyor.