Uzmanlar kınanın tarih boyunca baş ağrıları olmak üzere pek çok hastalığın tedavisinde kullanıldığını hatırlatırken, mısır kraliçesi Kleopatra'nın kına yağında elde edilen bir kokuyu kullandığı ve Romalı sevgilisiyle buluşmaya giderken bu losyonu bolca sürdüğü konusunda net bilgiler olduğunu belirtiyor. Ayrıca Mısır'daki mumyaların el ve ayak tırnaklarında sıklıkla kınanın bulunduğunu ve kınanın makyaj, süslenme ve tedavi amacıyla kullanıldığını paylaşan uzmanlar, litrasea familyasından gelen bu bitkinin bir çok türü olmakla birlikte sıklıkla yeşil kınanın kullanıldığını vurguluyor.

Güney Batı Asya, Kuzey Afrika, Avustralya, Batı Hint Adaları gibi bölgelerde halk tarafından sıklıkla kullanılan yeşil kınanın dini bağlantıları da olduğunu işaret eden uzmanlar, antiviral, antimikrobik, antifungal, yara iyileştirici, antipiretik, analjezik, antinflamutuvar özellikleri olduğunun da bilinmesi gerektiğinin üzerinde duruyor.

Kanser, parazit, şeker hastalığını önleyici özellikleri de bulunan kınanın, karaciğeri koruduğu, bağışıklık sistemini olumlu yönde etkilediği de unutulmamalı.

Eski yunan tıbbının en önemli bitkilerinden biri olan kınanın, bademcik iltihabı, farenjit, diyare, dizanteri, bağırsak kurdu ve ateş tedavisinde kullanıldığını kaydeden uzmanlar, yaraların iyileştirilmesi konusunda da önemli bir alternatif olduğunu hatırlatıyor.

Kınanın ağrı kesici özelliği konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, halk hekimliğinde uyuz, saç kepeği, saç dökülmesi, dalak büyümesi, kanser ve mantar hastalıklarında kullanılan kınanın gerçekten de önemli bir bitki olduğunu savunuyor.

Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar özellikle kınanın ağrıları gidermekte büyük etkiye sahip olduğunu net bir şekilde ortaya koyarken, normal ağrı kesicilere yanıt vermeyen nöropatik ağrı türlerinde kınanın mutlaka denenmesi gerektiğini de saptadı.

Sinir sıkışması, boyun fıtığı gibi hastalıklarla mücadele edenlerin çoğunlukla kınadan yararlandıklarının gözlemlendiğini kaydeden uzmanlar, özellikle karpal tünel sendromunda ellere kına sürülmesinin hastalığı yatıştırdığını saptadıklarını dile getiriyor.